"Aile Dizimi' terapisi, "Zeytin Ağacı" dizisiyle birlikte gündem oldu, Google aramalarında üst sıralara yerleşti. Bana da son dönemde en çok sorulan konulardan biri bu. İşte 1990'lı yıllarda Alman psikoterapist Bert Hellinger tarafından ortaya atılan bu psikoterapi yönteminin detayları...
90'lı yıllarda Almanya'da ortaya çıkmış olan Aile Dizimi terapisi, ailenin kuşaklar boyu görünmez bağlarla birbirine bağlı olduğu anlayışına dayanmaktır. Bert Hellinger'in Afrika kabilesi Zululardan öğrenerek sistematik hale getirdiği bu yöntem, yaklaşık 30 yıldır Almanya'dan dünyaya yayılmaktadır. Türkiye'de yeni yeni tanınmaya başlanan Aile Dizimi'nin amacı; hayatlarında bir kriz ya da kilitlenme yaşayan kişilere sorunlarının kökten çözümü için yardımcı olmaktır.
Hâlâ Şaman inançlarına bağlı yaşayan Zulular, sorunlarının çözümü için ateş başında toplanarak bir tören yapar, atalarının ruhlarını çağırarak onlardan yardım alır. Bireyi içine doğduğu ailenin şekillendirdiğine inanan bu anlayış, ailenin sistem olduğunu ileri sürmektedir.
Eğer şiddet, intihar, cinayet, düşük, anne-baba rollerinde uygunsuzluk gibi bir sebeple sistemde bozulma veya aile sıralamasında bir kopma olursa; bundan gelecek kuşaklar da etkilenmektedir. Örneğin "Babaannem nasıl dayak yediği halde dedemi sevip onunla evli kalmaya edebilmiş?" diyen bir kişi, evlendiğinde eşinden dayak yediği halde evliliğini sürdürmeye devam edebilir. Bunun sebebi de evrenin, o kişiye kabullenmediği olayı yaşatmasıdır. Çünkü babaannesinin hayat deneyimini onaylayıp kabullenmek yerine sisteme isyan ve saygısızlık göstermiştir.
ATALARIMIZIN KADERİNİ DEVRALIYORUZ
Sevgisini dile getirmeyen anneniz, yüzünde hiç tebessüm göremediğiniz ablanız, sizi sürekli eleştiren babanız...
Onları yargılamadan önce bu davranışlarının bilinçsizce üstlendikleri model ya da kilitlenmeler sonucu olabileceğini hiç düşündünüz mü?
Tanımadığınız atalarınızın kaderini devraldığınız, mutsuz olduğunuz özel ilişkilerinizde bile aslında soyağacınızdaki kişinin kaderini sürdürdüğünüz hiç aklınıza geldi mi? İşte bu noktadan yola çıkılarak gerçekleştirilen Aile Dizimi terapisi, olayları daha iyi görmenizi sağlayarak size yardımcı oluyor.
Psikodrama ile birleştirilen dizimde; diğer katılımcılar aile bireylerinizi temsil ediyor. O kişiler, hiç tanımadıkları anneniz, babanız, kardeşiniz ya da dedenizin iç sıkıntılarını ve kederlerini orada adeta yaşıyor... Bazen pasif bir eşin çaresizliği yerleşiyor birinin yüzüne, bir diğeri özlem duygusuyla yanındakileri sarıp sarmalıyor. Ve siz olayları bir film gibi seyrediyorsunuz. Dizime katılanlar, aile bireylerinin yerine geçiyor. Dizimi açan kişi de her şeyi görmenizi sağlıyor. Hissettiğiniz tüm duygular çözülüyor. Enerjisel olarak serbest kalıp özgürleşiyorsunuz.
BİREBİR SEANSLAR DA YAPILMALI
Ben, dizimlerin yapıldığı süreç boyunca ve hatta bazen sonrasında, birebir seansların da yapılmasını özellikle öneriyorum.
Çünkü Aile Dizimi, kişinin bilinçaltı süreciyle ilgilidir. Kişinin düşünce biçimi, inanç kalıpları ve davranış tarzı da sıkıntılarında rol oynar. Bunlar da bilinç üstünde çözülmesi gereken konulardır. Yani Aile Dizimi'nin birebir seanslarla desteklenmesi verimliliği artırır. Bazılarında birkaç hafta içinde dönüşüm başlarken, bazılarında bu süre uzayabilir. Hellinger'in "Ruhun hareketi yavaştır" diye bir sözü var. Yani ruhumuz, zihnimizin algıladığı hızda hareket etmeyebilir. Bazı kişiler de aslında sorunları bırakmak istemez. Bunlar da Aile Dizimi'nin sonuçlarını görmekte etkilidir...
