Yani oyunun adı uzun, başlığa sığmaz.. "7 bin yıllık uçan halıya ters binen hırcar!.." Onun için "Say'ların oyunu" dedim. Baba Ahmet Say yazmış zamanında öyküyü.. "Uçan halıya ters binen kedi" diye.. Yücel Erten uyarlayıp oyuna çevirirken, adını da çevirmiş. Kedi olmuş, Hırcar..
Ne peki Hırcar?. Hırsız'ın "Hır"ı, Tüccar'ın "Car"ı.. Olmuş Hırcar.. Oyun da onun üzerine..
Yani kahramanımız bir hırsız tüccar..
Yani 60'ların sol klişeleri içinde tüccarların (Yani kapitalistlerin) hepsi zaten hırsız ya..
Anladınız tabii.. Baba Say'ın öyküsü, günümüz için çok ama çok eski.. Artık Rusya'da, Çin'de bile geçmez.. Kuzey Kore'de belki.. Bilmem..
Amma velakin, Yücel Erten "Tiyatro yönetmenliği nedir" onu gösteriyor.. Nasıl güldük, salonla beraber oyun boyu.. Öyle durumlar yaratmış ki sahnede, gel de gülme..
Tabii, başta Kemal Kocatürk, oyuncular, Yıldırım Gücük, Aytunç Özer, Vedi İzzi'nin kırk kılıktaki olağanüstü oyunculuklarını ekleyin, yönetmen başarısına..
Bir de Fazıl Say'ın, Çiğdem Erken'in piyanosu ile oyuna eşlik eden müziği.. Gittiğim gece Fazıl da ordaydı. Kemal Kocatürk davet etti, Fazıl da bir bölüm oyuna dahil oldu ve inanmazsınız nasıl rol çaldı. Gecenin doruğu, tartışılmaz, Fazıl'ın bir ara piyanonun da başına oturması oldu tabii..
Uzun adlı oyunu, Tiyatro Kumpanyası sahneliyor. www.tiyatrokumpanyasi.com adresinden, sizin oralara ne zaman geleceğini izleyebilirsiniz..