Abuzittincim, Bazı şeyleri aklım almıyor.. Mesela eski İçişleri Bakanımızla oğlu arasında geçen "evde kaç para var?" konuşması.. 1 trilyon lira varmış.. Bana çok komik geliyor.. Öyle komik geliyor ki bu ses kayıtlarının doğruluğuna inanamıyorum.
Zaten neyin ne olduğu da ortaya çıkmış değil ama bi İçişleri Bakanı böyle konuları cep telefonuyla konuşur mu Abuzittincim? İçişleri Bakanından bahsediyoruz.
Gıda ve Hayvancılık Bakanı olsa neyse..
İstihbaratın tam içinde olması gereken biri.. Anlaşılan Echelon'dan bile habersiz. Zaten bizim basında hala böcek möcek tartışmaları yapılırken güleyim mi ağlayayım mı tuhaf bi his içindeyim.. Yav herifler uzayın 19 bin metre derinliğinden hem ses hem görüntü kaydı yapıyorlar, ne böceği! Böcekle, olsa olsa bizimkiler birbirini dinler.
Esasında bu Echelon denen dinleme sistemi içinde, bi şekilde, Türkiye de var.
Ama sanırım bizim neleri dinleyip neleri dinleyemeyeceğimize Sam Amca karar veriyordur.
Tepemizde dolaşan uydu sayısı ise yaklaşık bin ve önemli bi kısmının işi casusluk. İçinde bizimki de var.
Bu dinlemenin babası Sam Amca Abuzittincim.. Sonra Ruslarla Çinliler geliyor. Uzaydan dinlemeden bahsediyorum.
Gültekin Avcı (bi hukuk adamıdır ve istihbarat konusunda uzman isimlerden biridir) İstihbarat Oyunları adlı kitabının 199'uncu sayfasında yazmış.
Eski Amerikalı ajanlardan Wayne Madsen, Abdullah Öcalan için "çok geveze bi adam.. devamlı cep telefonuyla konuşuyor" diyor. Echelon'un en büyük uygulama merkezi NSA (Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı) Suriye'den çıkışından itibaren Öcalan'ı, çantada keklik, yakalatıncaya kadar tepeden izlemiş.
Yani cep telefonu kullanmasa, en azından o tarihte yakalanmayacak.
Yanlış anlama ben eski İçişleri Bakanıyla ilgili konuşmaları NSA kaydetti demiyorum, bilemem.. Dünyada elektronik dinlemenin ne hale geldiğini anlatmak istiyorum. Bunların Rusya'sı var, Çin'i var, Mossad, M -16, Savama'sı var.
Kimbilir daha neler var?.
Türkiye'de de yalnız MİT değil; sivil, asker başka istihbarat birimleri de var. Geçtiğimiz yıllarda, Echelon'un Anadolu'daki bazı dinleme üslerini Başbakanlığa devrettiği de gazetelerde yazıldı.. Böyle bi istihbarat dünyasında bi İçişleri Bakanının, kendisine göre son derece önemli bi meseleyi cep telefonuyla konuşması abuk bi durum değil mi Abuzittincim.. İhtimal veremiyorum..
Ondan, tapeler düzmecedir diyorum. Şu tezkereler yerini bulsa da meraktan kurtulsak bilader.
Şimdi üzerinde gürültü kopartılan internet yasası var ya.. Hani hükümet "özel hayatın gizliliğini koruyacağız" diyor. Karşı çıkanlar da "Amacınız başka.. Kişileri fişlemek" diye itiraz ediyor..
Kafamın almadığı diğer teknik konular da tartışılıyor ama bildiğim bi şey var. Bu Echelon var ya.. Bu sistemle Dünyadaki her türlü internet trafiği zaten kaydediliyor kardeşim. Hem de yıllardır. Ve öyle 1- 2 yıl değil 25 yıl mı ne saklıyorlarmış.
Thomas Powers "İstihbarat Savaşları" adlı kitabında yazmış.
Sayfa 313. NSA'da toplanan kayıtlar üst üste konsa, bir Boeing 747'nin, 15 bin metreyi bulan uçuş yüksekliğini aşar!
Bu kitaptan alıntı yapıp, "dictionary" denen filtreleme sistemlerini yazmaya kalksam sayfalar yetmez.
Hal bu iken neyin tartışmasını yapıyoruz gel de anla!..
Ha, şöyle bi şey belki istenebilir. Türkiye NSA' ya başvurup, "Türkiye'ye ait kayıtların bi kopyasını bize verin" diyebilir. Böylece devlet, bu ekonomik sıkıntıda, bi sürü masraftan da kurtulur.. Amerika müttefikimiz değil mi Abuzittincim?
Artık o kadarcık da koltuk çıkarlar yani.
Böyle yazılar yazmaktan da sıkıldım..
Şu havalar düzelse de köye kapağı atsam diyorum..
Münasip yerlerinden öperim.
Kardeşin Güneş.
tecelligunes@yahoo.com.tr