Yönetim Kurulu üyelerini "Yerli yersiz konuşmayın" diye uyaran Ünal Aysal'ı susturacak bir kişi, kurum yok mu?.
Ekranlarda, spor sayfalarında adının ve görüntüsünün yayınlanmasına bağımlı oldu adam..
Bu medyatik bağımlılık, eroinden beterdir. Kapıldınız mı, kurtulmanız zordur.
Ünal Aysal'ın konuşmadığı gün yok.. Durmadan konuşursan, saçmalamaya başlarsın..
Galatasaray Başkanı da yeni bir Aziz Yıldırım olma yolunda..
Fenerbahçe-Galatasaray maçının nasıl bir dostluk havası içinde sonuçlandığını dünya yazdı.. "İşte özlenen sahne" diye başlıklar atıldı.
Aysal ayni sonu "Bazı kulüplerimizin (Fenerbahçe'yi kast ediyor) sadece Galatasaray kompleksiyle yaşadıklarını, Galatasaray düşmanlığı ile beslendiklerini açıkça ortaya koydu" diye yorumladı.
Ayıp!.. En hafif deyişle ayıp..
Yahu sen adamı 14 senedir, o sahada yenemiyorsan, kompleks sende mi olur, onda mı, bir ruh doktoruna sorsana..
Daha da ayıbı..
Fenerbahçe ile Galatasaray ezeli rakip, ebedi dostlardır..
Önce Ali Şen, ardından Aziz Yıldırım, "Rakip" sözünü kaldırıp "Düşman" sözcüğünü telaffuz etmeye başladılar. Böylece spora düşmanlık girdi. Böylece, seyirci, "Düşman" sahaya deplasmana gidemez oldu.
Saraçoğlu maçı, sportmenliğe dönüş umutları verirken, Galatasaray Başkanı da kalkıp "Düşman" demez mi?.
Yazıklar olsun!..