Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Ölümünün 11'inci yılında Ahmet Taner Kışlalı..

Kitap/ Serpil Gogen

(11 yıl geçmiş Ahmet'siz.. Kuzenim değil, adeta ikizimle.. İlkokuldan başlayarak o kadar çok şeyi paylaştık ki.. Öyle bitmez tükenmez anılarımız var ki.. "Yahu Bomba Hıncal" diye başlayan sabah sabah telefonlarını öyle özlüyorum ki.. 11. yılında Ahmet'i, damadı Sıtkı Uluç kitaplaştırmış..
Benim sevgili Dolunay'ımın eşi. Serpil, daha yazılırken okudu "Prof. Ahmet Taner Kışlalı ve Kemalizm/ Anadolu Yayınları".. Ona dedim "Yaz" diye.. Yazdı..)

***

İlk rastladığınız yerde kitabı elinize alın, mesela 52'nci sayfayı açın, son paragrafına bir göz atın (Bu sayfayı, konu, nedense Türkiye'nin gündeminden bir türlü düşürülmediği için seçtim), yazılanları ayaküstü de olsa okuyun..
"Kadın konusunda biçim ve kıyafet ikinci derecede kalır" diye başlayanı.. Bir üst paragrafı daha da dikkatle okuyun.. Son yıllarda yozlaştırılmak için elden gelenin yapıldığı Atatürk'ün, "örtünme"yle ilgili gerçek düşüncelerini anlatan..
Sonra isterseniz öteki sayfaları çevirin..
Kemalizm ideolojisinin Kışlalı tarafından derlenmiş ve özetlenmiş dökümüne, başlıklara göz atın.. Güneydoğu'ya mesela.. Ahmet Taner Kışlalı "Yurtta sulh, cihanda sulh" sözüne inanmış ve bu sözü yaşam felsefesi haline getirmiş bir Atatürkçü'ydü.
Dost ve aile sohbetlerinde, Yugoslavya ve Tito'dan söz ederken "Tito toplumların ortak yanlarını öne aldığı için Yugoslavya kuruldu ve Üçüncü Dünya'nın lider ülkesi haline geldi. Ölümünden sonra ayrılıklar kaşındı, ülke kanlı savaşlar sonunda bölündü" diye anlatır, "Yurtta sulh, cihanda sulh" söyleminin sadece Türkiye sınırları içinde kalmadığını vurgular, "Atatürk'ün hem de savaşta yendiği Venizelos tarafından Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildiğine" işaret ederdi.
Sıtkı Uluç kitabın yazarı ve Kışlalı'nın damadı.. Kitabına, "Prof. Ahmet Taner Kışlalı çağdaş Kemalizm'in en tutarlı savunucularından biriydi" diye başlıyor .. "Kemalizm'in ne olduğunu, ne olması gerektiğini gençlere en iyi anlatan bilim adamlarındandı" diye devam ediyor. Ve....
"Yıllar geçti. Prof. Kışlalı belki unutuldu..
Ama ya Kemalizm? Kışlalı'nın inançla ve inatla vurguladığı, 'Geçmişin bekçisi değil, geleceğin öncüsü Kemalizm' " diye soruyor.
Uluç, Kışlalı'nın katledilmesinden sonra kendisine aktarılan aile arşivinin büyük bir bölümünü, notları, yazıları, kitapları, kasetleri, görüntüleri, kupürleri gözden geçirirken, "Kemalizm"in hâlâ ne kadar güncel kaldığını, Kışlalı'nın söylem ve tespitlerinin hâlâ ne kadar geçerli olduğunu farkedince, Kemalist ideolojinin bir "El kitabı" olması gereğini ve bunun da ancak Prof. Kışlalı tarafından yazılabileceğini düşünerek çalışmalarına başlıyor.. İdeolojinin hem yandaşlarına hem karşıtlarına hitap eden, sorularına net yanıtlar verebilen bir el kitabı olmasının üzerinde özellikle durarak..
İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümü sanki günümüz Türkiye'sinin sorunları üzerine kaleme alınmış.. Laiklik, Ulusçuluk, Devletçilik, Devrimcilik, Halkçılık, Gençlik, Ordu, Kadın, Güneydoğu, Terörizm, AB, ABD'ye Kemalizm'in bakışı bu bölümün başlıkları..
İkinci bölüm ise Kışlalı'nın yaşamı ve kişiliği üzerine.. Özellikle de anılar.. Aile, medya, üniversite ve politikadan dostların kaleme aldığı anılar.. Baştan sona çok önemli bir kitap.. En önemlisi de, özellikle, "Son yıllarda Atatürk'e yabancılaşan" gençlerin mutlaka okuması gereken bir kitap..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA