TRT eğer yayıncılığın "Y"sini bilen bir Genel Müdür tarafından yönetilseydi, pazar günü Avrasya Maratonu'nun naklen yayınında görevli herkes, ama herkes, onlara bu görevleri verenler dahil, pazartesi sabahı işsiz kalmışlardı.
Bu kadar utanç verici bir yayıncılık yapanların işlerine güle oynaya devam etmelerine dünyanın hiçbir uygar ülkesinde izin verilmez.
Ne var ki, daha işe başladığı gün, bu işlerden ne kadar habersiz olduğunu gösteren Genel Müdür, bu utancı yaratanlara muhtemelen para ödülü ve plaket verecek "Hıncal Uluç, TRT'nin dağıttığı avantalardan yararlanamadığı için bizi durmadan eleştiriyor zaten" ithamlarını yineleyecektir.
Avrasya Maratonu'nun naklen canlı yayını tam bir televizyonculuk fiyaskosuydu.
Dünyanın en güzel kentinde (İtirazı olan var mı), dünyanın en güzel Boğaz'ını aşarak (İtirazı olan var mı), dünyada bir benzeri olmayan Kıtalararası parkurda koşulan (İtirazı olan var mı) bir maraton yarışını, gerek teknik, gerek sportif açıdan bu kadar çirkin, bu kadar yavan, bu kadar zevksiz ve bu kadar tahammül edilmez yayınlamanın hesabının verilmesi gerek.. Hele, bu yayın bir kamu kurumunca yapılıyor, yani o yayını yapanların tüm maaş ve ücretleri ve o yayının tüm masrafları bu ülke vergi vereni tarafından ödeniyorsa..
Ekrana görüntü diye yansıyanların büyük bir bölümü, karanlık, flu ve çirkindi. Günümüz teknolojisi ile artık cam gibi resimler iletilirken, TRT'nin bir amatörün cep telefonunun 3G'sini kullanmışçasına yaptığı yayın, İstanbul'un o muhteşem manzaralı parkuruna ihanetti.
Bu kalitesiz görüntülerle yarış da verilemedi.
En önde gidenin beş metre önündeki bir kamyona yüklü kamera ne çektiyse 2.5 saat onu izledi seyirciler..
Yani son 15 kilometrede, sadece bir tek Kenyalı'yı.. İkincinin kaç metre geride olduğunu dahi, zavallı sunucular dahil (Çünkü onlar da bizim gibi ekran başında izliyorlardı) kimse öğrenemedi. Ortada bir yarış vardı, ama yarışı gösteren yayın yoktu.
Bu nasıl bir umursamazlık ve utanmazlıktır, bu nasıl bir "Benim paramla" hovardalıktır, biri açıklamalı?.
Yahu, hiçbir şey bilmiyorsan, 5 kilometrede bir sabit kamera koyarsın, o kamera önünden geçenleri gösterir. Birinci geçerken ekrana kronometre bindirirsin, seyirci ikincinin kaç saniye geride olduğunu görür. İlkokul çocuğu düşünür ve yapar bunu be!..
Bunlar ömürlerinde bir maraton naklen yayını izlemediler mi, Berlin'de, New York'ta, Londra'da, Olimpiyatta..
Demin söyledim. Cep telefonu ile naklen yayın mümkün. Ana kameran birinciyi izlerken, arkadan gelenleri, ikinci ve üçüncüyü, en önde gelen Türk atletini, en önde gelen kadın atletleri ara ara ekrana yansıtmak çok mu zor?.. Hele bir de, eşek yükü para ile kiralanmış helikopter varken.. Ne işe yaradı o helikopter ha?.. Ne işe yaradı, biri söyler mi?.
Avrasya Maratonu Türkiye'de koşuluyor.
Türk televizyonu (TRT'nin ilk T'si Türkiye demektir, Genel Müdür, biliyor musunuz?.) yayınlıyor ve Türk atletlerinden yarış bitene dek haberimiz yok.
Spiker anlatıyor. Maratonda iki klasman var. Uluslararası yarış ve yerli yarış.
Yani en önde gelen Türk atleti, Avrasya Türkiye birincisi olacak. Yarışı genel klasmanda beşinci, Türk klasmanında birinci bitiriyor Bekir.. Ve de Türkiye için en iyi dereceyi koşuyor üstelik.. Ama ben Bekir'i hiç görmüyorum. Hiç duymuyorum. Bekir finişe girerken, harika(!) yayın yönetmeni, canlı yayını kesiyor, dakikalar önce birinci bitiren Kenyalı'nın yavaş çekim tekrarını veriyor. TRT, Avrasya Türkiye Şampiyonunu ekrandan, görüntüden kaçırıyor. Allahtan görüntüde ısrarla ve inatla Kenyalı'nın yavaş çekimi varken, spiker bizimkinin finişini, derecesini filan anlatıyor da, hiç değilse radyo naklen yayını gibi haberdar oluyoruz.
Avrasya Maratonu naklen yayını, bir rezillik, bir utanç, bir yüz karasıdır. Tekrar ediyorum.. Bu utanç için soruşturma açılmalı, ağır cezalar verilmelidir ki, her sene ayni fiyasko tekrar edilmesin.
TRT Genel Müdürüne Kırmızı Çizgi'de (NTVSpor) yaptığım teklifi burda yineliyorum.
Kendine güveniyorsa, yan yana oturalım ve o 2.5 saati birlikte izleyelim banttan, bakalım kaç dakika tahammül edebilecek..
Sonra eğer hâlâ yüzü kızarmamışsa, TRT arşivlerinde vardır, rastgele bir Berlin Maratonu seçelim ve onun naklen yayınına bakalım. Farkı daha beşinci dakikada fark edecek ve uygar bir insansa, eminim, özür dileyecektir. "Avanta alamadığı için saldırıyor" diye itham ettiği benden ve bu rezil yayını ilettiği Türk halkından..