Yaşlı.. Yani, yaşayacak kaç yılı kalmış ki?.. Bir ayağı çukurda.. Ve de benzeri yığınla ifade..
Yaşlının kafamızda bıraktığı imaj bu.. Ölüme ne kadar yakınsa, o kadar yaşlı oluyoruz..
O zaman.. O zaman düşünün bakalım izlediğiniz filmde ölümcül bir hastalığa yakalanan genç kız mı, yoksa onun gibi üç tanesiyle baş eden "İhtiyar" mı daha yaşlı..
Ortaköy'de otururken bir arkadaş bana aynen bunu sordu da, o gün bugün onu düşünüyorum..
Yaşı, doğduktan sonra geçen yıllara göre hesaplıyor ve "Genç.. Orta Yaşlı.. Yaşlı" diyoruz..
Peki hesabı baştan değil de sondan yapabilseydik.. Herkes öleceği yaşı bile bilseydi mesela..
24 yaşında ölecek 21 yaşındaki kız mı yaşlı olurdu o zaman, yoksa 96 yaşında ölecek, 70 yaşındaki adam mı?.
Birinin üç yılı kalmış, ötekinin onun yaşından fazla ömrü var daha.. 26 yıl..
Hangisi yaşlı.. 21 mi, 70 mi?..
Ama bilmiyoruz.. Kimse bilmiyor, idam mahkumları dahil, ne kadar ömrü kaldığını.. Amerika'da 25 yıldır ölüm hücresinde bekleyenler var..
Kaç yıl, kaç ay, kaç gün daha yaşayacağını kimse bilmediğine göre, kim niye yaşlı, kim niye genç oluyor o zaman?.
Hepimiz yaşıtız aslında.. Bir günlük ömrümüz var çünkü, emin olduğumuz.. Yaşadığımız gün..
Yarın?.. Bilinmez..
O zaman bugünü yaşamaya bakın, yaşınıza, yaşına bakmadan!..
"Herkes kafasındaki yaştadır" derken anlatılmak istenen şey de bu değil mi zaten!..
***
Bunları niye yazdım.. Doğum günüme bir hafta kaldı.. 70'e merdiven dayamaya bir yıl yani..
Hala genç olduğumu önce kendime anlatmam gerek!..