Atatürk'ten nefret edip, Cumhuriyetçiliği suç gibi savcılara ihbar çabası içindekilere inat!..
Ben hem de nasıl bir Atatürk Cumhuriyetçisiyim.. Böyle olduğum için de kalbimi gururla dolduran iki şey yaşadım, Kadıköy'de..
Birincisi çarşamba gecesiydi. Bağdat Caddesine girdim bir tesadüf.. Gözlerime inanamadım..
Hani Noel öncesi giderdim de sizlere anlatırdım ya, Oxford ve Regent caddelerini Londra'da.. Yüzbinlerce insan gelirdi, ülke içinden ve yurtdışından görmeye.. Bağdat Caddesi Cumhuriyet Bayramı için öyle süslenmiş.. Bezenmiş bir ışık tünelinin içinden geçiyorsunuz.. Geçmeye doyamıyorsunuz..
İstanbul Cumhuriyeti kutluyor!..
Helal olsun!..
Çocuklarınızı alın bir gece ve Bağdat Caddesine götürün..
İkincisi, hafta arası ziyaret ettiğim Anadolu Sağlık Merkezi Gebze Hastanesinde..
İki yıl önce gitmiş ve bu dünya güzeli park içindeki dünya güzeli hastanedeki teknik imkanları görüp "Artık Amerika'ya gitmek yok. Amerika ayağınızda" diye yazmıştım ya.. "Ne alemdeler" diye bakmaya gittim tekrar..
Allah düşürmesin.. Ama düşürürse buraya düşürsün.. Dünyanın en büyük resim galerisi bir bakıma.. Duvarlarında enfes ve de pahalı tabloları var, yerli ressamların ve zerre hastane kokusu, görüntüsü yok..
İşte o duvarda bir afiş..
"Çocuklar, rengarenk resimlerinizde Cumhuriyeti anlatın!.."
Kaptım bir tanesini İroş'a versin diye Yasemin'e getirdim. 5-13 yaş gurubu arası çocuklar Cumhuriyeti anlatacaklar. Boyadıkları 27 Ekim'den itibaren bir ay sergilenecek..
Keşke daha evvel görse, keşke ben de köşemde davet çıkarabilseydim çocuklara.. Seneye artık..
Bu yıl sergiyi gezip yazacağım..
Hele de çocukları, unutturulmak istenen Cumhuriyet'e sahiplendirecek böylesi atakları yürekten kutluyorum..