Avrupa Şampiyonası yayınlarında atv fena halde sınıfta kaldı.. Böylesi önemli bir turnuvanın yayınını satın alanların çok daha ciddi bir hazırlık yapması gerekirdi.. atv bir milli takım gücünde yayın ekibi oluşturmalıydı. Spikerleri, yorumcuları, haberci ve röportajcılarıyla..
Böyle bir yayını alan, dünya çapında isimlerden bir yorum ekibi kurar, kendi bünyesinde olmasalar da, özel anlaşmalarla...
atv yorumcularına bakar mısınız?.
Selçuk Yula.. Ülke çapında nefret yaratan bir fanatik. Yorumlarına holiganlar dışında zerre itibar eden yok..
Ömer Üründül.. İnsan olarak bir pırlanta. Ama futbol bilgisi, üç beş cümleyle sınırlı.. Üstelik fena halde korkak.. Risk alanları yermeyi marifet sayacak kadar korkak. Yani bir yerde maçı atv'de izleyen gençlere kötü yaşam dersleri veriyor.. Korkaklığı kendisi için de geçerli. Cesur yorumlar yapamıyor, durumu idare ediyor.
atv'nin en iyi yorumcusu bu işi ilk defa yapan Bülent Tulun. Anlayın gerisini..
Kötü naklen yayına bir de soyunma odasında "'En büyük Başbakan' diye bağırdılar mı" komikliğiyle tüy diktiler.
Rakip Lig TV ise, bu turnuva için Rıdvan'ı Doğuş gurubundan ödünç almayı başarmış. Rıdvan dinleyenlere "Keşke Terim'in yanında o olsaydı" dedirten yorumlar yapıyor, harikalar yaratıyor.
Bizim gurup 2006'da da Dünya Kupası finallerini de yüzüne gözüne bulaştırmıştı. Ders alan çıkmamış demek ki.
Hatır gönülle pişen ucuz etin yahnisi böyle oluyor..