Efendim TÜSİAD, Kemal Derviş'i İstanbul'a yeni bir siyasal oluşum için getirmiş.. TÜSİAD dedikleri de, başkan Arzuhan Doğan Yalçındağ aslında.. Hani ben, milletin CHP ve MHP dahil tüm muhalif partilerden umudunu kestiğini, yeni bir siyasal oluşuma gerek duyulduğunu yazıp duruyor, bu yeni oluşumun liderliğine de Arzuhan Doğan'ı öneriyorum ya..
İşte meğer Arzuhan Hanım, önerim üzerine kollarını sıvamış, hemen Kemal Derviş'i ülkeye davet etmiş ki, TÜSİAD'ın Yüksek İstişare Toplantısında yeni partinin temelleri atılsın..
Allah'tan Türk-İş, Hak-İş ve de Türkiye Odalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu oyunu sezip toplantıyı boykot etmişler.. Dün bizim manşet haberimiz buydu..
Yani, AKP'ye karşı bir siyasal oluşum için Kemal Derviş'i, AKP'yi iktidara getiren ve iktidarda tutan adamı davet etmek mümkün mü?.
Derviş, bu ülkeye gerçekten siyasal bir sebeple geliyorsa bu ancak Arzuhan Yalçındağ'ın yolunu kesmek için olur. AKP iktidarı için ne zamandır yollar döşeyen ve sonunda başaran Amerika, şimdi Yalçındağ'ın potansiyelini ölçmüş ve tehlikeli bulmuşsa, işleri daha başından bozsun diye göndermiş olabilir ancak..
Kemal Derviş, AKP'yi iktidara getiren ABD'nin baş oyuncusudur.
İyi hatırlayalım. 2000 ekonomik krizi ülkeyi fena halde sarsarken Kemal Derviş sihirli formülleri ile Amerika'dan yollandı ve koalisyonun tüm ekonomisini yönetmeye başladı. İlk önlemler hep ayni olur.. Kemerleri iyice sıkmak.. Krizden zaten biten millet patlama noktasına gelince ikinci adım atıldı. Acemi politikacı Devlet Bahçeli paniklettirildi. Koalisyon bozuldu.
Üçüncü adım erken seçimdi. Çünkü ekilen acı tohumların meyvelerinin alınma zamanı geliyordu. Bu meyveleri koalisyon partileri toplarsa işleri düzeltebilir, Amerika'nın hesapları bozguna uğrardı. Erken seçim yapılıp iktidar el değiştirmeliydi ki, meyveler onun eteklerine dökülsün, millet "Bunlar geldi, nefes aldık" desin ve öbür seçimde daha çok oy versin.
Oyunu Bülent Ecevit resmen, alenen yuttu. Mesut Yılmaz son anda ayıldı ama gayretleri, seçim kararını önleyemedi.
Ecevit fiyaskosu DSP'yi de tüketince, İsmail Cem ve Hüsamettin Özkan yeni bir oluşum için kolları sıvadılar. Kemal Derviş hemen onlara katıldı. Yeni Türkiye Partisi birden büyük umut oldu.
Ama Kemal Derviş, DSP'yi parçalayan Amerikalı Danışman, yeni partiyi de daha kurulmadan bitirme misyonunu başarıyla yerine getirdi.. Seçime çok kısa bir süre kala Cem ve Özkan'ı terk edip, filizlenen umutları sildi, süpürdü..
Meydan, AKP'ye kaldı. İktidara geldiğinde Derviş politikalarını aynen devam ettiren AKP'ye..
Sonunda işte bugündeyiz..
Ve bugün bazıları diyorlar ki, "TÜSİAD, Kemal Derviş'i yeni bir siyasal oluşum için getirdi.."
Ben de kahkahalarla gülüyorum!..