Kurtarıcı gibi beklenen Kongreye sayılı günler kaldı.. Galatasaray'ın önü hâlâ karanlık.. Ne iktidar, iktidar!.. Ne de muhalefet, muhalefet!..
Ali Kırca'nın Siyaset Meydanı "İnandırıcı bir gösteri" yapmak için büyük bir fırsattı. Boşa harcandı.
Başkan Özhan Canaydın, kararını resmen henüz açıklamış değil. Ancak Galatasaray futbol takımının liderliğe yükselmesinin ona bir motivasyon sağladığı muhakkak.. Büyük olasılıkla yeniden aday olacak..
Alp Yalman ve Turgay Kıran da adaylıklarını açıkladılar.. Ancak bu ikisi de sabıkalı.. Son anda yapılan pazarlıklarla adaylıktan cayıp bir başkasının listesinde üye olarak görünmeyi kabullendiklerini biliyoruz.
Şimdi bu ikisine "Sağlam" aday olarak ne kadar güvenilebilir ki!..
Bildiğimiz bir tek şey var!..
Ne iktidarın, ne de muhalefetin şimdilik ortaya çıkan ve de çıkacağı söylenen liderlerinin, yeni dönem Galatasaray'ının yönetimi konusunda dikkate alınacak, Galatasaraylıya umut, heves, heyecan verecek bir tek eylem ve söylemleri yok..
Bakın Kongre 25 Mart'ta.. Bugün 8 mart.. Yani 17 gün var topu topu..
Peki bu liderlerin bir tekinin ekibi belli mi?.. Kimlerle çalışacaklar?..
Bu liderlerin bir tekinin programı belli mi?.. Galatasaray'ın önündeki dağlar gibi sorunları nasıl aşacaklar?.
Hayır!.. Bu soruların yanıtı yok.. Galatasaray Kongreye "Özhan olmadı, Alp verelim, yok canım Turgay'ı deneyelim" diye gidiyor.. Olur mu?.. Bu Kongre ile, bu camia ile alay değil mi?.
Pazar günü sokaktan geçen bir adam da çıkıp "Ben de adayım" dese, bunlardan farkı olur mu?.
Galatasaray'ın geleceğinde etkin olacağına, çözümler üreteceğine inandığım bir tek adam vardı.. Ünal Aysal!..
Kutsal ittifak medyasının en çok korktuğu adamdı. Bu medyanın da yangına körükle gitmesi sonunda Aysal, kamuoyuna, parası ile Galatasaray'a el koymağa çalışan, Galatasaray'ın Aziz Yıldırım'ı olmaya heveslenen biri gibi sunuldu. Galatasaray camiasından saygın hiç kimse, başta başkan Canaydın, bu haksız kampanyaya itiraz etmeyince Aysal gücendi ve çekildi. Oysa zerre reklam meraklısı biri değildi.
En kritik günlerde Galatasaray'a milyonlarca dolarlık yardımlarda bulunmuş, ama hiç birinin lafını etmemiş, ısrarlı soruları bile yanıtlamayıp hep gölgede kalmayı tercih etmişti. Çok iyi niyetli bir Galatasaraylı olarak, kendisini kulübün emrinde görüyor, elinden geleni yapmak için çırpınıyordu.
Aysal, Galatasaray'ın karanlık geleceğini aydınlatacak görünürdeki tek ışıktı, söndürüldü.
İmkan varsa kazandırılmalı.. Güceniklik giderilmeli ve Aysal'ın Galatasaray'daki yerini bu defa resmen alması sağlanmalı.. Bunu da, iktidar muhalefet demeden tüm Galatasaraylılar el birliği ile yapmalı..
Galatasaray'da bugüne dek "Özhan gitsin" deme dışında tek eylem yapmayan, bir lider dahi bulmayı beceremeyen o "Platform" adlı muhalifler, hiç değilse Aysal'ın dönüşü için öne geçmeliler. Bunu başarırlarsa, ilk defa kişisel mastürbasyonları dışında bir iş yapmış olurlar.
