Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bir gerçek Olimpiyatçı!..

TİPİ gibi yağan karın altında konuşurken ürperiyordu. Geçmişli anlatırken ağlıyordu.. Harcadığı paralar, yıkılan evliliği, iki hafta önce gömdüğü babası..
Anne ve babası 11 evlat yetiştirmişti. Bir tanesi Olimpiyatçı olmuştu.. Ve nerdeyse bir yıldır ölüm döşeğinde yatan ihtiyar adam oğlunun bir daha, beşinci kez Olimpiyatlarda yarışacağını duymuştu, ölmeden önce.. Performansı ile olmasa da, inadı ve savaşı ile harikalar yaratıyordu oğlu..
Connie Kinch, oğlu Arturo'nun Costa Rica için beşinci kez olimpiyatta kayacağını bilerek öldü.
Arturo, Costa Rica'da doğmuş, Üniversite için Amerika'ya gidene kadar orada büyümüştü. Hayallerinde Costa Rica'nın Dünya Kupası maçlarında futbol oynamak vardı, ta ki, Colorado dağlarını görene dek.
Arturo Kinch 49 yıl ve 10 ay yaşında iken Torino'da 15 kilometre cross country sprint yarışına katıldı.
Dağ, ya da kar, hatta kış mevsimi olmayan ülkenin tek temsilcisi olarak, beşinci kez Olimpiyatta skilerini taktı ayağına.
Arturo yarışı 96'ncı bitirdi. Bir tek kişiyi geçmişti.
Ne fark ederdi ki?.. Anlamı neydi?..
Alp Disiplinlerinde kaymaya 1970'ler ortasında başlamıştı.. Kolej futbol sezonu sona erdiğinde formda kalmak için. Sonunda okul ski takımına girince aklına Costa Rica adına yarışmak düştü. İki yıllık bürokrasi savaşı sonunda Costa Rica Kayak Federasyonu'nu kurdu, kendisi başkan olarak.. Çabalarının ödülünü aldı. 1980 Lake Placid, 84 Sarajevo, 88 Calgary'de yarıştı. 92 Albertville ve 94 Lillehammmer'i, işlerinin yoğunluğu yüzünden kaçırdı.
"Bütün bunlar olurken, karıma, benim için kayaktan daha önemli olduğunu ispatlamaya çalışıyordum, ama başaramadım. Beni bıraktı, gitti yeniden evlendi. Benim karla ilişkim bitmedi. Artık yaşlandığım için Alp Disiplinlerinden, cross countryye geçtim sadece" diye anlattı.
Bütün bu yıllar boyunca tüm antrenman, yarışma ve yol paralarını cebinden ödemişti.
Torino'ya gelmek ona yeni bir 15 bin dolara patlamıştı.
Açılış töreninde Costa Rica bayrağını o taşıdı. Başka kim olabilirdi ki?.
"Babam" dedi "Futbol oynadığım yıllarda ve ilk üç Olimpiyatımda yoktu. Gelemedi.. Nihayet Salt Lake City'ye izledi. Şimdi de yukarlardan seyrettiğine inanıyorum.." Uçak biletini alabilmek için sahip olduğu tek serveti, hisse senetlerini satmıştı.
"Bütün bu paralara, bunca fedakarlığa, bunca acılara değdi" diyor.. "Yarışı bitirdim çünkü.. Ama yarışçılığı bitirmedim.. 2010'da Vancouver'da da olacağım.."

***
Yazıyı keyifle okuduğunuza inanıyorum. Bu ülkemizde adı bile bilinmeyen bir spor dalında, kimsenin bilmediği bir ülkenin, kendi ülkesinde bile zor tanınan bir sporcusunun öyküsü.. Üstelik bir zafer öyküsü de değil.. 97 kişi arasında 96'ncı olmuş.. Üstelik güncel de değil.. Günler önce kapanan Kış Oyunlarından..
O zaman neden okudunuz?.. Neden okurken keyif aldınız?..
Çünkü bu bir spor yazısı.. Ülkemiz gazetelerinde artık unutulmuş spor yazılarının bir örneği..
New York Times'daki yazı bunun iki katıydı. Yerim dolayısı ile özetleyerek çevirdim.
Oyunlar boyu, spor basınımızda böylesi tek yazı okudunuz mu?.
Okumadınız.. Okuyamazsınız..
Bir zevki okura yaşatmak için, önce o zevki almak gerek çünkü!..
Sorun spor müdürlerine, servislerine her dilden yabancı gazete gelir.. Bir tanesini açıp bir tek yazı okumuşlar mı, hayatları boyu?.
Okumayı sevmeyenler, okunacak yazı yazdırırlar mı, sayfalarına koyarlar mı?.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA