ÖZERK Basketbol Federasyonu, bu spora hizmeti geçmiş eski Federasyon başkanları, Yöneticileri, Antrenör ve Hakemleri, Milli oyuncuları ve Gazeteciler için bir "Üstün Hizmet Kartı" ihdas etmiş.. Maddi faydası on para etmez. Maçlara bedava gireceklermiş. Zaten giriyorlar. Girmeseler de, bilet üç otuz para.. Tenezzül ettiğine değmez..
Asıl değeri manevi.. Bir hatırlama.. "Bakın biz sizi unutmadık" deme.. Sadece bu bakımdan bile güzel, hoş..
Ama uygulamaya gelince, bu hoşluk nasıl çirkinleşmiş, nasıl rezil edilmiş, inanamazsınız.. Ve bana sorarsanız, asıl şimdi bu kartı almak, bir utanç vesilesi haline dönüşmüş.
Öyle maddeler koymuşlar ki yönetmeliğe, bu kartı sadece bugünkü Federasyon Başkanı'nın poposundan ayrılmayanlar alır.. Başkana muhalefet edenlerin canı cehenneme..
Örnek.. FIBA Şeref Hakemi Ertan Anadol'un yolunu kesecek özel bir madde var. "Teşkilat ile hukuki sorunu olanlar kart alamaz!.." Hakkını arama, demokrasilerin en yüce anayasal haklarından. Ama bu hakkı Turgay Demirel aleyhine kullandın mı, bittin..
Örnek.. Türk Basketbol Milli Takımlarının tek altın madalyalı antrenörü Ünal Özüak'ın önünü kesecek madde var..
Ölçüt başarı değil, süre olarak konmuş. Ünal'ın süresine bakılmış.. Yönetmeliğe ondan 1 gün fazlası yazılmış ki, Ünal alamasın..
İşte Türkiye'de özerklik anlayışı bu.. Tam bir keyfilik.. Tam bir dikta yönetimi..
Seyircisi de, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı M. Ali Şahin ..
Yani kendisine yasalarla, "Denetim ve gözetim" yetkisi verilen adam..
Böyle bakana, böyle başkan..
Sevsinler!..