Tamamen tesadüftü, İstanbul'un Fethi'nin kutlandığı günlerde Heykel Sokağı ile tanışmam..
Ender Güzey'i, Yaşamdan Dakikalar'da Sunay anlatmıştı ve de öyle güzel anlatmıştı ki, "Gidip göreceğim sergisini" dedim.. Zor da olmadı. İş Sanat sezonu Romeo-Jülyet gösterisi ile kapatıyordu. Gidiyordum. Güzey'in sergisi de orada idi zaten.. Biraz erken gittim mi, tamam..
Gittim ve büyülendim.. Fevkalade etkileyici bir sanatçı Güzey.. Resimleri ve heykelleri cidden çarpıcı..
Kumu tuval yaparak çalışmaları ilk defa gördüğüm bir tarz.. Ama müthiş.. Resimlerinde bir melankoli var.. Heykelleri, totemleri çağıran heykelleri de "Karşımda durun ve bana uzun uzun bakın" diyor..
Sergi 10 Haziran'a kadar devam edecek.. Bana sorarsanız, gidin ve gezin.. Ben ayrılırken "Mutluluk" duydum.. Bakalım siz ne hissedeceksiniz?..
Erden Güzey, pembe dizilerden çıkmış bir tip.. Hani orada sarışın kadınların vurulduğu, şakaklarına kır düşmüş yakışıklı erkekler vardır, onlardan..
Sergiyi kendi keyfimce, ağır ağır, tadını çıkararak gezmeme izin verdi önce.. Sonra yanıma geldi ve bu yazının konusu olan projesini anlatmaya başladı..
Heykel Sokağı..
Heykelsiz İstanbul'a bir heykel sokağı düşünmüş Ender.. Düşünmekle de kalmamış.. Hayli yol almış..
Heykel Sokağı, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethederken kadırgalarını karadan yürüttüğü güzergâhı izleyecek..
Dolmabahçe'den başlayacak, Galatasaray'a tırmanış.. Sonra Haliç'e iniş..
Granit parke taşlarından örülecek sokak.. Yer yer bronz taşlardan mozaik figürler de Bizans'a atıflar yapacak..
Fatih'in kadırgalarının karaya çıktığı Dolmabahçe, doruğa ulaşıp inişe geçtiği Galatasaray ve tekrar denizle buluştuğu Haliç'te üç stilize kadırga heykeli.. Ağaç görünümlü bronz.. Bunları Ender tasarlamış ve hazırlamaya başlamış bile.
Yol boyu, gene bu düşünce içinde, ağaç görünümlü bronz 25 sütun heykel daha var.. Bu heykeller, Avrupa'nın 25 ülkesinden değerli sanatçıların imzasını taşıyacak..
Müthiş bir şey olacak bu 28 heykelli, Heykel Sokağı.. Projenin resimlerini sergide gördüm.. Heyecandan öldüm..
Bir de minik sürpriz.. Bu sokakta sizin adınız da bulunabilir.. Hani o bronz taşlar var ya, granit yolda mozaik esintiler yaratan.. Bu taşlardan birini siz koyabileceksiniz.. Adınızı, ya da sevdiğinizin adını yazarak..
Güzey, nasıl keyifli, nasıl heyecanlı idi, Heykel Sokağı'nı anlatırken..
Doğayı doğa yapan dört temel unsur, toprak, hava, su, ateş üzerine yoğrulmuş 35 yıllık bir sanat yaşamının doruğu olacak Heykel Sokağı..
İstanbul'u da, biraz daha İstanbul yapacak..
Nasıl heyecanlanmasın?.. Nasıl keyiflenmesin?.
"Hayal" deyip geçmeyin sakın.. Gerçekten çok mesafe almış, Ender Güzey.. Bürokraside pek çok engel aşılmış, belediyelerin desteği sağlanmış, 25 Avrupa ülkesinin sanatçıları ile yazışmalar nerdeyse tamamlanmış..
Fatih Sultan Mehmet'in kadırgasının izlerini çok yakında yürüyeceğiz, heykellere bakarak!..
***
Bu arada.. İş Sanat gerçekten unutulmaz gecelerle dolu sezonuna muhteşem bir kapanış yaptı..
Romeo-Jülyet öyküsünü flamenco ile sundular.. Gördüğüm en unutulmaz Romeo- Jülyet performansı idi..
Nuevo Ballet Espanol bu gösteriyi Açık Hava Tiyatrosu'nda günlerce kapalı gişe oynayabilirdi..
Bu flamenco müthiş bir dans.. Duyguları ifade etmede üstüne yok.. Romeo-Jülyet de duyguların doruğa vurduğu bir öykü.. Tam uyuşmuşlar..
İspanyol balesinin tümü olağanüstüydü.. Tüm dansçılar 15 dakikadan fazla alkışlandılar finalde..
En şirin sürprizi de İş Sanatçılar yaptılar. Konuklar iki sıra dizilmiş ev sahiplerinin arasında uğurlandılar.. Şirinlik bu iki sıranın, flamenco ritmi ile el çırpmasıydı.. Performansı 15 dakika alkışlayan seyirciye, alkışlara veda.. Yeni sezona kadar..