HAFTA sonunda Akbank Kültür Sanat Merkezi'nde Fernando Krapp Bana Mektup Yazmış'ı izledim, nihayet..
Nihayet, çünkü iki yıldır oynuyor, ben hep övücü ifadeler duyuyorum ama bir türlü gidemiyorum. Sonunda, en sonunda, en son temsile yetiştim. İyi ki de yetişmişim.. Bir süper performans izledim. Selçuk Yöntem'den..
Yani bir rol böylesine mi yaratılır?
Kadını dahil, parası ile her şeyi satın alan Fernando Krapp böyle mi oynanır?..
Krapp bir kıro.. Oyunda bir de asil var, kadına âşık.. Şık, ağzı laf yapan, her türlü asil davranışlar içinde.. Ama gerçek asil kim, aslında kıro olan hangisi? Gerçek hangisi, hayal ne.. Sahte ne?
İlginç, şirin, düşündüren bir oyun Fernando Krapp, ama dedim ya, Selçuk oyun dahil her şeyin üstüne çıkıyor!