HÜRRİYET'TE sütun işgal etmese, benim için kıymet-i harbiyesi sıfır merd-i kıpti, sözüm ona yanıt verirken, durmadan sirkatin söylüyor.
Fikre karşı söyleyecek fikri, ya da suratına vurulan çuvallamalarından çıkış yolu bulamayınca, saldırayım derken içindeki ukdeyi kaçırmış ağzından.. Aklı fikri Ece'nin bacaklarında takılı kalmış hazretin..
Sözde sevgilimin bacaklarını ölçmeliymişim ben.. Ağzından akan sular, gazeteyi ıslatmış. Eline mezura alıp ölçmek için ölüyor. Yoksa, Fransız Sokağı ve Nişantaşı'nı dolaşan mürteciler tartışmasında kızın bacaklarının ne işi var?
"Allah versin" deyip kapımdan kovma dışında yapacağım yok. Böyle tiplerle tartışmaya girmenin de anlamı yok. Ama yazdıkları gazeteye saygımdan, adam yerine koyuyorum zaman zaman.. "Hayır koyma" diyorlar, hayallerinde Ece'nin bacakları.. Ağızlarında sular!..
Hadi yallah.. Bu kadar yeter!