Tarih, "başka türlü olamayacağı için öyle olmuştur" der Marx... Zaten "tekrarının" kaçınılmazlığı da "ibret" alınamayışı da bu yüzdendir.
Başka türlü olamayışın gerekçesi vardır çünkü; Ülkenin en değerli kaynaklarına bir diğer ülkenin göz dikişi... Tarihi oluşturan savaş ve ekonomi de bu "kaynak" sorununa dayanmıyor mu...
Günümüzde bir ulusun değerli kaynakları, hammadde, su, petrol, verimli toprak kadar, o ulusun yetiştirdiği entelektüel sermayedir. Hatta öyle ki en değerlisi artık; "beyin gücüdür" ve küreselleşme sayesinde artık, başka uluslar bu sermayeye, "savaşmadan da" el koyabiliyor.
Kaybeden Almanya sonrasında, bu ülkenin entelektüel sermayesi adeta "yağmalandı" ve Apollo roketinden bizim İktisat Fakültesi'ne dek pek çok yeni zenginlik alanı, bu sayede tasarlanabildi.
Rusya'da komünizm kaybedince fizikçi, matematikçi ve doktorlarını adeta kapıştı akıllı uluslar. Silikon Vadisi'ndeki her 100 beyin gücünden 65'i, orada doğmamış insanlar...
Bizim açımızdan bakınca, batmak değil de "bakamamaktan" dolayı beyin gücümüzü beyin göçüne kaptırdık. Yalnızca Silikon Vadisi değil, diğer pek çok ülkede "ileri düzeyde" kafası çalışan insanlarımız çalıştırılıyor.
Bizim "sakal-türban" odaklı üniversitelerimizde kendi kafamızdaki dogmalara takılıp kalmışlığımız yüzünden, "iyi ki göç etmişler" diyorum. Zira "kalanlara" ve "vaktinden önce dönenlere" hayatı zehir etmişiz. Bugün şükür ki daha değer bilen anlayışa sahibiz fakat hâlâ yeterli "zihinsel dönüşümü" sağlamış değiliz.
50 yıl öncesinde davul zurnayla Almanya'ya pazu ihraç ediyorduk. Şimdi beyin göçü vermeye döndü bu süreç. Beklentimiz; yakın gelecekte daha nitelikli sanayi üretimi, daha nitelikli üniversiteler sayesinde "tersine beyin göçü" imkânına kavuşabilmek.
Almanya'nın bugün eski şanlı sanayi günlerine dönebilmek için pazu yerine beyin talebi; son derece akıllı bir vizyonun eseridir. Zordaki ülkeler, Yunanistan, İrlanda, Portekiz ve İspanya'ya öncelik vermesi; bu ülkelerdeki beyin gücünün görece ucuzluğu ve göç ihtimalinin artmasından ibarettir.
Marx ile başladım, Özdemir Asaf ile bitireyim... Şair; "bir insan treni kaçırırsa, başka bir tren gelir onu alır. Bir ulus treni kaçırırsa, başka bir ulus gelir onu alır" der. Treni kaçıran ulusları almak ise; beyin gücünü almakla gerçekleşiyor günümüzde...