Unutturmaya çalıştılar Dr. Harvey Washington Wiley'i...
Hele çok uzaklardaki bizler nereden tanıyıp hatırlayalım?
Ansiklopedilerden adını silemediler ama Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nin başındayken verdiği kavganın izlerini 100 yıl boyunca örttüler.
Lakin artık bilmek gerekiyor.
Çünkü mesele halk sağlığı meselesi...
Dibine kadar "insan" meselesi...
***
Tv karşısında gevşeyip uyukladığımız koltukta şöyle bir doğrulma zamanı gelip geçmek üzere...
Üç saat boyunca "ABD, Yemeni haritadan silebilir mi?" tartışmasını izleyerek beyninizi yemek istemiyorsanız tabii...
Dün her kanalda bu konuya maruz kaldım; silah sayıları, asker sayıları, gemi sayıları ekranı kaplıyor; konuşmacılar kıyaslamalar yapmaktan usanmıyordu.
Yahu aslan yürekli minicik bir ülkeye zalimce yapılan saldırıdan söz ediyorsunuz...
Bizi dünya savaşı çıkmış gibi
"kafaya" almanızın ne alemi var!
***
Trump şunu dedi, Trump bunu yaptı,
Ukrayna,
Kanada ve diğerleri.
Aklımız hep oralarda...
Anlıyorum elbette...
Fakat bizim medyada kimse
ABD'de sağlık konusunda çok kritik dosyaların açılmak üzere olduğundan söz etmiyor...
Oysa yazımın başında sözünü ettiğim Dr. Wiley de bu yüzden gündemde...
Çok büyük adammış Dr. Wiley...
Mezar taşında "Temiz Besin ve İlaç Yasası'nın Babası" yazıyor.
1906'da göreve getirildiğinde önce kola şirketiyle kavga ediyor, sonra zehirli kimyasallarla çalışmayı seven ilaç üreticileriyle...
Çok büyük üreticilerle kavga ettiğinde Başkan
Roosevelt tarafından engelleniyor.
Derken
alüminyuma karşı verdiği mücadeleden yenik çıkması moralini bozuyor ve istifa ediyor.
Düşünün, geçen yüzyılın başlarından söz ediyoruz.
Sonraki alüminyumlu yıllarımızı hatırlıyorsunuz, değil mi?
Tencerelerden aşılara kadar her yerdeydi...
***
Yeni ABD sağlık yönetimi ilaçlarda, aşılarda, besinlerde ve gündelik hayatın pek çok noktasında zehirli maddelerin kullanılmasını engellemek istiyor.
Otizmin ve son yıllardaki korkunç artışının bir "Amerikan üretimi" olduğundan kuşkulanılıyor.
Bunun için önce kirli dosyaların ifşası, sonra mücadele gerekiyor.
Çok zor olacak.
Lakin olursa...
Sonuçları çok sert biçimde her yerde ve elbette burada da hissedilecek.
***
NOT DEFTERİ
Bunağın biriyim... Gerçekten öyle olsaydınız bunu söylemezdiniz... Hayır! Her zaman söylemiyorum zaten. (M. TOURNIER / Dışsal Günlük)