Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK DURBAŞ

'Vakıf'tan emekli olanlar

22.01.2004 tarihinde kabul edilen 5072 nolu kanun uyarınca, kamu kurum ve kuruluşlarının kamu hizmetlerini ve personelini desteklemek amacıyla kurulmuş olan dernek ve vakıfların, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının sundukları hizmetlerle ilgili olarak gerçek ve tüzel kişilerden ücret, bağış, katkı payı ve benzeri adlar altında herhangi bir karşılık alınmaması, yürürlüğe konulmuştu.
Bu uygulama, kamu kurum ve kuruluşlarının bedelsiz olarak vermeleri gereken bir hizmet karşılığında, sizden o kuruluşun paralelindeki vakıf veya dernek adına bağış adı altında para tahsil edilmesini önlemek için çıkarılmıştı.
Ancak uygulamada kurunun yanında yaşın da yanması gibi kaynakları bağış değil de üyelerinin aylıklarından kesilen aidatlarla varlığını sürdüren ve üyelerine emekli maaşı veren bazı sosyal yardım kuruluşlarını da etkileyecek gibi görülüyor. Çünkü yine aynı kanunun 2. madde (h) bendine göre "Bu kuruluşların personel maaş ve ücretlerinden kaynağında kesinti yapılarak dernek ve vakıflara aktarma yapılamaz" denilmektedir. Ben THY A.O. Personeli Sosyal Yardım Vakfı'ndan emekli olabilmek için çalıştığım süre boyunca aidat ödemiş olan bir üyeyim. Ben ve konudan etkilenen diğer üyeler; yeni kanunun (h) bendinin THY A.O.'yu kapsar şekilde yorumlanıyor olması yüzünden, çalışan personelden yapılan vakıf kesintilerinin durdurulmuş olması, söz konusu vakfımızın sürdürülebilir oluşunu tehlikeye soktuğunu öğrendik. Çünkü emeklilik kararı alırken vakıftan alacağımız emeklilik aylığına göre planımızı yapmış, hayatımızı buna göre düzenlemiştik. Vakıfların durumundaki bu belirsizlik, sadece benim gibi emeklileri değil; halen çalışmakta olanları da ilgilendirmektedir. Ben, çalışmış olduğum süre boyunca, aidatımı yatırdım ve emekli olurken toplu para almak yerine, emekli aylığı almak seçimini tercih etmiştim. Şimdi bu hakkımı kaybetmek ihtimali beni ciddi şekilde endişelendirmektedir.
Vatandaş olarak Türkiye'de de, her uygar ülkede olduğu gibi uygulamalarda süreklilik olmalı ve biz bireyler, güvencemizi kaybetmemeliyiz. Güven duygusunun doğal hakkımız olduğunu düşünüyorum. Kanunun beni ve benim durumdakileri mağdur etmemesi, beklentimizdir. Bu açıdan, 2. maddenin h. bendinin nasıl yorumlanacağının ve dolayısıyla biz vakıf üyelerinin durumunun ve geleceklerinin ne olacağının tekrar gözden geçirilmesi konusunu, kamuoyunun dikkatine sunmak isterim. Cengiz ÖZDER

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA