Bir iç deniz olan Marmara ve diğer denizlerimizdeki balıkçılık yapılan katliamlar sonucu yok olmayla karşı karşıyadır. Peki buna hangi yanlışlar sebep olmuştur.
1) Lamba ile avcılık: Yüzlerce voltluk lambalar balıkları yok etmektedir. Uskumru ve kolyoz bu şekilde yok edilmiştir.
2) Taramalı sonar: Okyanuslarda orta derinliklerde avcılık için üretilen çok yüksek frekanslı bu araçlar balıkların ürkmelerine ve dağılmalarına neden olmaktadır.
3) Gırgır: AB ülkelerinde 30 metreden sığ sularda ağ çevirmek kesinlikle yasak iken bizim ülkemizde balığın, hatta gemilerin su yolunda bile ağ çevrilip balık nesli yok edilmektedir. Boğazlar balıkların metrosudur.
4) Avlanma yasağı: Akdeniz ve Ege'de av yasağı neden Marmara'yla aynı değildir.
5) Trol ve algarna, balık yuvaları ve deniz altındaki yaşamı yok etmektedir.
Bu tür avcılık yapan arkadaşlar kendi bindikleri dalı kesmektedirler. Ama sadece kendi bindiklerini değil hamsiyi on milyon yaparak bizim dalımızı da kesmektedirler. Hani şu meşhur reklamdaki gibi "eğitim şart"...
Bu arkadaşlara balık neslini nasıl arttırabileceğimizi öğretirsek onlar da daha çok balık tutabileceklerini çok basit birkaç kurala uyarak sağlayabilirler.
Ses dalgaları ile çalışan sonarların düşük frekanslı olanları kullanılabilir. Balık sürüsü bulunduğu zaman kapatılırsa sürünün kalan kısmının dağılması engellenir ve daha çok balık avlanabilir. NATO'nun son araştırması Karadeniz'de sualtı yaşamının yüzey ile 80 mt arasında olduğunu söylüyor. Bizim gırgırlardaki takımlar açık deniz takımıdır. Bu ağlar makul ölçülere çekilmelidir. Aksi takdirde bizim ağlarımız Marmara'yı komple kapatacak büyüklüktedir ve ağ gözleri o kadar küçüktür ki palamut ağından hamsi bile kaçamaz. Nisan ayında tutulan bütün istavrit, izmarit, lüfer, kofana gibi balıkların tamamı yumurtalıdır. Balıklar kanun koyanların talimatı ile değil doğa kanunları ile yumurta yapmaktadırlar. O halde avlanma yasağı nisan başına çekilmelidir. Bu yıl palamutlar 200-250 gram, demek ki eylül başı değil, sonu yasak bitmeli. Yasak süresince gırgır sahipleri de olta ile balık tutarlar, böylece çekilen sıkıntıları anlamaları kolaylaşır. Hem de ekmek paralarını oltacı kardeşlerimiz gibi kazanırlar. Boğazlar göç yoludur, kesinlikle ağ balıkçılığına kapatılmalıdır.
Bu saydığımız basit kurallar yerine getirilirse halkımız daha ucuz balık yiyecek, gırgırlarda diğer balıkçılar da daha fazla kazanıp evine üç kuruş fazla götürecek, ülkemiz de balık çeşidi olarak haklı bir üne sahip olacaktır.
ZEYTİNBURNU BALIKÇILAR KOOPERATİFİ