BİR atama kararnamesinin yürürlüğe girmesi için, sade Bakanlar Kurulu'nun kararı yetmiyor. Neticede Cumhurbaşkanı'nın onayı da şart. Bu durum Merkez Bankası'na Başkan atanması için de geçerli.
İnternethaber yazarı Fikri Akyüz bu konudaki tartışmaları şöyle değerlendirmişti:
- ...Ve ne hazindir ki, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'nin görevi bıraktığı gün, gecikmeksizin cumhurbaşkanlığına atama kararnamesini götüren hükümete "Merkez Bankası, piyasalar için önemlidir, niye hassas davranmıyorsunuz?" diye akıl almaz akıllar veriliyor.. Ve içimi acıtan şudur ki, 1 haftadır atamayı gerçekleştirmeyen Cumhurbaşkanı Sezer'e bu kesimden tek bir laf edilmedi...
Bence de bu konuda biraz daha derinine düşünmek gerekiyor.
TBMM'de çoğunluğu bulunan Hükümet'in iradesi, siyasi sorumluluğu hiç bulunmayan Cumhurbaşkanı'nın iradesi karşısında sıfır değerinde mi? Ekonomide işler kötüye giderse bunun hesabı iktidar partisinden sorulur.
Nitekim 18 Şubat 2001'de Çankaya'da "Anayasa fırlatma krizi" ile patlayan ekonomik krizin sorumluları olan DSP de, MHP de, ANAP da seçimde barajın altında kaldılar. Ancak o krizin diğer tarafı olan Cumhurbaşkanı Sezer hala görevde.
Ve "Merkez Bankası Krizi" nin bir tarafında Sezer yok mu?