Hakkâri Çukurca'dan gelen yürek burkucu şehit haberleri birkaç açıdan okunabilir.
Örneğin Kürt ulusalcıları barışa geçit verilmeyince böyle elim olaylar meydana geldiğini söyleyecektir. (Çevirisi: "Apo'yu ev hapsine çıkarmadığınız için bunlar oluyor.")
Keskin Türk milliyetçileri ise, "Hükümet teröre taviz verdiği için böyle saldırılar oluyor" diyecektir. (Nitekim dediler.)
Bence bu olaya Devlet ile PKK savaşının ötesinde, Ortadoğu perspektifinden de bakılabilir.
Saldırı, dikkatleri PKK üzerinde topladı. Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan, bayram sonunu beklemeden, kapsamlı operasyonlara başlanacağı sinyalini verdi.
Bu da "hedefe" PKK'nın konulduğunu gösteriyor. Peki "neredeki" PKK?
Türkiye dışındaki, yani Kandil'deki PKK mı? Yoksa Türkiye'nin içindeki, yani örneğin Hakkâri kenti civarındaki kamplardaki PKK mı? Hangisi olursa olsun, neticede ikisi de Türkiye'nin "siyasi ve askeri dikkatini" Suriye'den uzaklaştırmasıyla sonuçlanır.
Türkiye'nin hedefe PKK'yı koyması, kendi halkına bomba yağdıran Beşar Esad'ın zaman kazanması, Suriye'yi kaybetmekten korkan İran'ın derin bir nefes almasıdır. Ankara, PKK'yla ilgilenirken, Esad da "rejim temizliğini" tamamlamış olabilir. Yalan mı?