Toplantıya dair merak ettiğim en önemli vaka; Oktay Kaynarca-Cem Özer kapışması... Haber bültenlerinde aynen şu ifadeye yer verildi: "Toplantıda Kaynarca ile Özer arasında gerilim yaşanınca, Başbakan Erdoğan'ın müdahalesiyle gerginlik sona erdi." Erdoğan, olaya nasıl müdahale etti? Kaynarca ile Özer'in derdi neydi? Vallahi çok merak ediyorum!
Hatırlarsınız Bülent Ersoy da kendi kişisel sorununu (Havaalanlarında VIP'ten geçemiyormuş) Kürt sorununun tartışıldığı toplantıya taşımıştı. Açıkçası bizim sanatçıların da toplantı açılımına ihtiyaçları var. Bir toplantıda nasıl hareket etmeleri gerektiğini acilen öğrenmeliler.
Yeni açılım toplantılarında oturma düzeninin değiştirilmesini tavsiye ediyorum... Sanatçılar masada, Başbakan Erdoğan kürsüde olunca; oturma düzeninde sorun çıkıyor. Erdoğan'ı karşıdan görenlerin keyfi yerindeydi ancak ters tarafta oturanlar hem aç kaldılar hem de Başbakan'ı görebilmek için başlarını ya sürekli sağa- sola çevirdiler ya da yan oturmak zorunda kaldılar. "Düşündüğün şeye bak" demeyin, dört saatlik bir toplantıdan bahsediyoruz! İnsan boyun fıtığı olur.
Aslına bakarsanız bir daha hiç kahvaltılı açılım toplantı düzenlenmesin. Ekmeğe yağ, bal sürüp, Kürt sorununu tartışmak biraz garip kaçıyor.
SERDAR ERENER SİNEMACI MI?
Davet edilmeyen birçok usta yönetmen ve oyuncu varken, kontenjan sınırlıyken, Serdar Erener'in 'sinema sanatçıları' için düzenlenen bu toplantıda işi ne? Kürt sorunu hakkında Erener'in de elbette söyleyecek birkaç lafı vardır ama biz onu reklamcı bilirdik. Yoksa Erener aynı zamanda yönetmen de haberimiz mi yok?
Merak ettiğim bir diğer konu da Başbakan'ın konuşma metnini kimin yazdığı. O etkileyici metne mutlaka bir sinema yazarının ya da sinefilin eli değmiş. Filmlere yapılan göndermeler harikaydı. Bu arada Başbakan, metinde adı geçen filmlerin hepsini izlemiş olabilir mi? Mesela 'Güneşe Yolculuk' filmi... Bence o klasiklerin çoğunu izlemiştir.