  |
|
GYO'lar sosyo-kültürel boyut kazanacak
Kaliteli konut üretimi gelişmişlik düzeyini gösterir. Kentlerin dönüşümünde GYO'lar sadece ekonomik araç olmayacak, belki de sosyo-kültürel bir boyut kazanacak.
KÜRESELLEŞEN dünyaya ve Avrupa Topluluğuna uyum sürecinde, Türkiye kurumlarını, hukuk sistemini ve ekonomik yapısını yeniden organize ederken, henüz alt ve üst yapı çalışmalarını tamamlamamış ülkelerin çekici gücü olan gayrimenkul sektörünü de bunun dışında tutmamalıdır. Bu sektör, son yıllarda yaşadığı olumsuzluklara rağmen Gayri Safi Milli Hasıla'dan yüzde 8-10 pay almaktadır ve lokomotif sektörlerin başında gelmektedir.
SOSYO-KÜLTÜREL BOYUT Metropollerde kent içi dönüşümde, özellikle gecekondu alanlarının modern ve uygar yerleşim birimleri olarak yeniden kazanılmasında önümüzdeki dönemde Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları'na (GYO) büyük görevler düşecektir. GYO'lar, sermaye piyasasının ve gayrimenkul sektörünün etkin araçlarından biri olmanın çok ötesinde, belki de sosyokültürel bir boyut kazanacaklardır. Toplumumuzbirlikte, organize şekilde, akıl, bilim ve uygarlığı kendisine rehber edinerek, üretebilmenin, yapabilmenin, şekil verebilmenin, en önemlisi paylaşabilmenin sınavını GYO'ların çatısı altında verecektir. Yolları, binaları, sosyal donatı alanları, alt yapı imkanları, yeşil parkları ve doğasıyla kentlerimiz, metropollerimiz gelişmişlik düzeyimizin örneklerini oluşturacaklardır. İnsanımız yoksulluktan, imkânsızlıktan, ama en önemlisi plansızlıktan, daha da acısı çevreye olan kayıtsızlıktan şehir alanlarını, kaynaklarını ne yazık ki çok kötü kullanmış, özellikle metropolleri dünyanın hiçbir gelişmiş yada gelişmekte olan metropolünde bulunmayan dayanılmaz manzaralar kaplamıştır.
25 MİLYAR DOLAR KAYIP Ülkelerin Gayri Safi Milli Hasıla büyüklükleri, kişi başına düşen milli gelir seviyeleri, elektrik, çelik üretim kapasiteleri, bilgisayar ve internet kullanım yaygınlığı ne kadar kalkınma düzeyi ile alakalı verilerse, görsel anlamda yapılaşma şekli, kalitesi, uygulanan modern şehircilik teknikleri ile kentler ve metropollerin silüetleri en az bu veriler kadar kalkınmışlığın veya geri kalmışlığın göstergesidir. Devletin özellikle gecekondu işgali altındaki hazine arazilerinde uğradığı kayıplar en asgari tahminlerle yalnızca metropollerde 20- 25 milyar dolar mertebesindedir. Artık buna "dur" demenin zamanı gelmiştir. Kent içi dönüşümleri hızlandırmak için devlet, hukuksal alt yapıyı da hazırlayarak, geniş yetkilerle donatılmış Metropoller Bakanlığı'nı kurabilir. Metropollerin geleceği bireysel inisiyatiflere bırakılmamalıdır. Hukuksal anlamda ferdi mülkiyet haklarına karşın toplum çıkarının ne olması gerektiği ve sınırları gözden geçirilerek yeniden belirlenmelidir.
|