|
 |
 |
 |
  |
|
5 misli geçmişi olanlarla yarışıyoruz
Sabah gazetesinin 'Serbest Ekonominin 20'nci Yılı' başlığı ile Türkiye'de serbest piyasa ekonomisine geçişin serüvenini ve hedeflerini 11 ana sektör altında inceleyerek Türk okuruna sunuyor olması çok önemli bir hizmettir. Bu araştırma serisindeki altıncı çalışma olan Emlak ve İnşaat Sektör Gazetesi Türk ekonomisi için hayati önem taşıyan bu sektördeki gelişmeleri, mevcut sorunları ve çözüm yollarını gözler önüne seriyor. Emlak ve inşaat sektörü, tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye'de de önemli bir ekonomik faaliyet dalıdır. Türk inşaat sektörü, her türlü bina, yol, köprü, baraj, rafineri yapımından enerji ve boru hatları döşenmesine kadar her türlü altyapı ve üstyapı inşasını kapsayan geniş bir yelpazeye sahip duruma gelmiştir.
YÜZDE 30'UNU ETKİLİYOR Sektör, büyük ölçüde yerli sanayi ve hizmet ürünlerini kullanması, önemli oranda istihdam yaratması, başta imalat sanayi olmak üzere yaklaşık 200 alt sektörlerle sıkı bir girdi-çıktı ilişkisi içinde olması, ürettiği katma değer ve yurtdışı işlerden ülkeye döviz kazandırması nedeniyle Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biridir. Tarım dışı istihdamdaki payı yüzde 10-11 olan bu dinamik sektörün gayrisafi milli hasıla (GSMH) içindeki doğrudan payı ortalama yüzde 6 iken doğrudan ve dolaylı olarak etkilediği sektörlerle birlikte bu oran yüzde 30'lara varmaktadır. Türk emlak ve inşaat sektörü ülke ekonomisinin en dinamik ve verimli sektörlerinden biri olmasına rağmen gerek kamu yönetimi gerekse kamuoyu nezdinde hak ettiği desteği ve itibarı gördüğü söylemek olanaksızdır. Ancak bunda, sektör olarak yeterli tanıtım yapılamamış olmasının da payı olduğu bir gerçektir. İnşaat taahhüt sektörü 30 yıl gibi kısa sayılacak bir dönemde olağanüstü gelişmeler göstermiş, kendisinin dört-beş misli geçmişi olan sanayileşmiş ülke sektörleriyle iç ve dış pazarlarda yarışır hale gelmiştir. Unutulmaması gereken bir diğer nokta da geçtiğimiz sene 30. yaşını kutladığımız Keban Barajı inşaatının yabancı firmalar tarafından gerçekleştirildiğidir. Oysa bugün Atatürk Barajı gibi dünya çapında bir eser tümüyle Türk müteahhitlerinin eseri olarak karşımızdadır. Geçmişte teknoloji isteyen bütün işler yabancılara teslim edilirken bugün her türlü teknoloji kullanımı konusunda uluslararası firmalarla rekabet edilmekte, ortaya konan performans dünyanın her yanında takdir görmektedir. Bu, önce cesaret sonra çok ve dürüst çalışma, hepsinden daha fazla bir birikimin eseri olarak ortaya çıkmıştır.
İSTİHDAMA ÇÖZÜM OLACAK Dünyanın en ileri teknolojileri ile çalışan ve yurtdışındaki iş hacmini giderek büyüten Türk inşaat sektörü, Türkiye'de yeni inşaat teknolojileri kullanan, kaliteli üretim yapan yapı malzemesi endüstrisinin canlanmasına da büyük katkı sağlamıştır. Türkiye'nin en önemli sorunu hala işsizlik ve yoksulluktur. Sosyal kriz kalkanı olan Türk emlak ve inşaat sektörü, yapısal sorunlarını yakın bir gelecekte aştığı takdirde emek-yoğun bir sektör olması nedeniyle ülkemizin istihdam yaratma sorununun çözümüne ve yoksullukla mücadeleye önemli katkıda bulunacaktır. Son yıllarda, ekonomideki büyümeye karşın işsizliğin artmaya devam etmesi, yeni istihdam yaratılamaması bir ölçüde inşaat sektöründe yaşanan durgunluğun sonucudur. Türkiye'nin bir başka önemli sorunu da dış ticaret açığıdır. 2005 yılının ilk 10 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 56 artış göstermiş olan dış ticaret açığının sorun olmaktan çıkartılması için mal ve hizmet ihracatımızın arttırılması gerekmektedir. İnşaat sektörü ise, hizmet ihracatında kamuya maliyeti düşük olan, hızlı geri dönüş yaratan ve beraberinde Türk işgücünün yurtdışında istihdamını da sağlayan çok önemli bir ihracat kalemidir. Türkiye'nin önündeki en büyük sorunlar olan istihdam yaratılması ve ihracatın artırılması için üretilmesi gereken çözümlerde inşaat sektörünün çok önemli bir yeri bulunmaktadır. Öte yandan bireysel kredi imkanlarının yaygınlaşması ve faizlerin düşmesi sonucu iç pazarda yeni bir canlılık dönemine giren emlak ve inşaat sektörünün hacminde mortgage sisteminin de yürürlüğe girmesiyle büyük bir patlama yaşanacağı beklenmektedir.
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|