Küs bana biliyorum. Kendince haklı da! Öyle olmasını istemezdim ama sonuçta niyetim iyi olsa da evliliğine dair yazdıklarım onu incitti. Bilir bilmez. İnanır inanmaz. Ben Ayşe'yi (Özyılmazel) çok severim. Yazılarına epeyce bir zaman ara verdi biliyorsunuz. Birileri, "Ayşe tamamen bıraktı yazmayı!" deyince çok panik oldum. Aramak istedim."Kızım manyak mısın sen! Neden yazmıyorsun? Neden tadını bozuyorsun bu gazetenin? Sen yoksan biz bir eksiğiz" demek istedim. Ama diyemedim. Çünkü çekindim. Haşmet'i arayabildim sadece. "Delirmiş olmalı bu! Nasıl yazmaz? Nasıl mahrum bırakır bizleri, bu gazetenin okurlarını o tadından yenmez yazılarından" filan diyebildim sadece. Hakikaten üzülmüştüm anlayacağınız. Ama geçen salı gazeteyi açtığımda yazısını görünce çok sevindim. Sessiz sedasız çekip gittiği gibi, sessiz sedasız geri döndü Ayşe. Ona yine açıp bir şey diyemedim tabii. En iyisi galiba buradan ses vermek; "Hoş geldin Ayşe! İyi ki varsın. Ve iyi ki bu gazetedesin!"