Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Barolara, baronlara ve baroneslere cevabımdır!

Hatırlar mısınız bilmem.
Geçen sene yine bu köşede, "Paşanın karısına hizmet vatan borcu mudur?" başlığı ile bir dizi yazı kaleme almış ve mecburi hizmet adı altında askerlik yapan birçok gencimizin paşalara ve onların ailelerine hizmetçi olarak tahsisinin bir an evvel sonlandırılması konusunda yetkililere çağrı yapmıştım.
Bu çağrım kamuoyundan inanılmaz destek bulurken, yazılarımın muhatabı olan bazı TSK mensubu kişiler ve aileleri yaylım ateşine tutmuşlardı bendenizi!
Birçok üst düzey asker eşi, attıkları mesajlarda şahsıma ağzına geleni saymış ve beni tipik bir TSK düşmanı olmakla itham etmişlerdi.
Ama yılmamıştım... Gelen onca hakaret ve tehdit mesajlarına rağmen, meselenin üzerine kararlılıkla gitmenin karşılığını sonunda almıştım.
Ne olmuştu?
İki şey!
1) Üst düzey görevde bulunan eşlerinin gücünü kullanarak Mehmetçikleri kendilerine "uşak" yapan bazı paşa eşleri, ister istemez kendine çeki düzen vermek zorunda kalmıştı.
2) Genelkurmay, ordu evlerinde, "vatan borcu" adı altında çalıştırılan askerlerin yerine, sözleşmeli profesyonel personelin çalıştırılması kararını almıştı!
Peki, neden anlattım bunu size?
Çünkü "Ne demek, avukatın üstü aranamaz?" yazımla başlayan tartışma nedeniyle son günlerde ağır bir saldırı altındayım!
Yayımladıkları basın açıklamasında, şahsımı rencide ederek karalayarak, bana geri adım attırmaya çalışan İstanbul Barosu ve posta kutuma gönderdikleri mesajlarla beni alaşağı etmeye çalışan bütün avukat arkadaşlar bilmeliler ki, ben bu işten asla vaz-geç-me-ye-ce-ğim!
Dikkatlerini çekerim ki, arı kovanına çomak sokmanın ne kadar meşakkatli ve problemli bir iş olduğunu iyi bilen bendenizi, o çok değerli barolarımız ve imtiyazı elinden gidecek diye etekleri tutuşan bazı baron-barones arkadaşlarımız öyle çok kolay yıldıramaz!
O nedenle, bir kez daha bütün kanun koyucu yetkililere seslenmek istiyorum:
"Avukat ağır cezayı gerektiren bir suç işlese bile, suçüstü hali yoksa üzeri aranamaz!" diyen 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 58/1 maddesi derhal değiştirilmeli!
Çünkü bu yasa, suiistimale çok açık ifadelerle yüklü bir yasa!
Düşünün. Yasa o kadar genel ve önü açık ki! Avukatlar sadece görev başında filan değil, güvenlik kontrolünün yapıldığı hiçbir yerde, hiçbir şekilde aranamaz!
Sıradan vatandaşın bazı zamanlar ayakkabılarına kadar soyundurulduğu havaalanlarında, AVM'lerde, TBMM'nin girişinde filan bile!
Bakın bu konuda en çarpıcı örnekler, hukukçuların ortak platformu olan bir internet sitesinde yer alıyor. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=20684 linkini tıklarsanız okuyacaklarınız karşısında hepinizin dehşete kapılacağından en ufacık şüphem yok!
Mesela soruyor orada avukat bir arkadaş sitenin uzmanlarına; "Büyük alışveriş merkezlerinin girişlerinde ve havaalanlarında baro kimliği gösterdiği halde avukatın çantası, üstü, bavulu v.s aranabilir mi? Çünkü geçtiğimiz yaz, Atatürk Hava Meydanı'ndan Bodrum'a giderken ve Bodrum Hava Meydanı'ndan İstanbul'a dönüşüm sırasında; rutin olarak yapılan X-Ray cihazlarından bavulumu geçirttim. Yine 'Kapı Tipi Metal Üst Arama Dedektörü'nden itiraz etmeden geçtim. Sıra 'dedektör ve el yordamıyla üst aramaya' gelince daha önce elimde hazır bulundurduğum baro kimlik kartımı görevlilere göstererek; 'avukat olduğumu üstümü bu şekilde arayamayacaklarını' söyledim. Görevliler arasında kısa bir şaşkınlık yaşandı. Aralarında kısa bir süre konuştuktan sonra; üstüm aranmadan uçağa bindim!"
Muhteremin olayı anlatış biçimine lütfen dikkat ediniz.
Diyor ki; İtiraz hakkım olmasına rağmen, bavulumu, X-Ray'dan geçirttim. Duyarlı kapıdan da geçtim. Ancak iş dedektörle ve el yordamıyla aramaya gelince, işte o anda bir, "One Minute!" çektim!
Çok iyi değil mi?
Bi de bunların içinde onlarca adam tanıyorum ben, "milletvekili dokunulmazlığı kalksın" diyerek kendini paralayan!
Kardeşim sen bunu diyorsun da, o zaman o vekil kalkıp sana demez mi; "Sen hele önce kendine dokunulmazlığı bir kaldırt da! Bizimkine sonra bakarız!" diye...
Ohhh ya! "Milletvekili dokunulamaz! Avukat aranamaz! Gazeteci hapse atılamaz!"
Acıyorum... Vallahi bu memlekette olup bitenlerin derinliklerine inince, gerçekleri görünce, bu ülkenin sıradan olan bütün insanlarına ağlıyorum!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA