Biliyorsunuz geçtiğimiz hafta Paris'teydim. Hani bazıları için, "Canı Paris çekti" filan gibi görünse de benim asıl derdim Paris'i marisi turlamak değil, bazı kesimlerin asrın davası olarak kabul ettiği Libananco'yu yakından takip edebilmekti. Ve tabii ki aksiyon filmlerini aratmayacak kaçış macerası ve sonrası neler yaşadığını Cem Uzan'ın kendisinden dinlemek için mümkünse bir şans yaratmaktı!
Olmadı, olmadı ama o olmadı diye, yani Cem Uzan gelip karşıma oturmadı diye ben de postu serip Şanzelize'ye kös kös oturmadım tabii.
Size aktarabilmek için bol bol kulis topladım.
Önce en dehşet vericisinden bahsedeyim. Türkiye bu davaya giderken haklı olarak sıkı bir hazırlık yapmak istemiş. Buradan hareketle, Enerji Bakanlığı, Avukat Aydın Coşar, Emniyet ve Şişli Cumhuriyet Savcılığı, Cem Uzan ve çevresini izleme ve dinleme kararı almış. Amerikalı avukatlar da buna dahil. Ancak çok enteresan bir şey olmuş ve dava esnasında Cem Uzan'ın avukatları son derece gizli olan bu tutanakları ve tüm dinleme kayıtlarını Uluslararası Tahkim Heyeti'nin önüne sermiş.
Çok bomba değil mi?
Bir önemli detay da Kırmızı Bülten ile aranan Hakan Uzan'a sağlanan ayrıcalıkla ilgili. Bilmiyorum haberiniz var mı ama Hakan Uzan artık tarihe geçti. Çünkü ICSID tarihinde bir ilk gerçekleşti ve kendisine 8 günlüğüne seyahat etmesi için dokunulmazlık verildi. Anlayacağınız Hakan Bey, durdu durdu turnayı gözünden vurdu ve uluslararası diplomaside bir ilke imza attı. İşi bağlayanlar da aynı takım. Hani şu Cem Uzan'ı da Türkiye'den kaçıran Amerikalı Avukat Newberger'ın başını çektiği eski CIA ve MOSSAD ajanlarından kurulu müthiş ekip. Adamlar Hakan Uzan'ı da Ürdün'den Paris'e getirip, el bile sürdürtmeden geri götürdüler.
İnanılır gibi değil di mi?
Ama inanın...
Biz onlar için "bittiler, hayatları karardı" filan diye düşünmeye devam edelim.
Emin olunuz ki onların bittiği filan yok! Elleri de, güçleri de her yerde.
Kâh Amerika'da... Kâh Ürdün'de... Kâh Fransa'nın merkezinde... En korkuncu da, Şişli Cumhuriyet Savcılığı'nın tam göbeğinde.
Ben bütün bunları duyunca ancak "Pesss" diyebildim.
Siz ne dersiniz valla bilemiyorum.