Vedat Akgiray... Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı... Bomba gibi bir açıklamayla yepyeni ve olağanüstü derecede önemli bir tartışmanın fitilini ateşlemiş.
"Bizde tüm basın mensuplarının portföyleri kayıtlı, bunu açıklayabiliriz. Bu konuya 6-7 aydır kafa yoruyoruz, herkesin rızasını alarak bir şeyler yapacağız" demiş.
Açık açık gazeteciliğinin yanı sıra borsada kâğıt alıp satan kişilere, "Bakın siz kendinizi açıklamaz iseniz, kurum olarak sizin ne halt olduğunuzu biz açıklamak zorunda kalırız" demek istemiş.
Ben mesajı böyle aldım en azından.
O nedenle derhal üzerime düşeni yapıyorum ve SPK Başkanı'nın bu çağrısı üzerine kendi durumumu açıklıyorum sevgili okurlarım.
Efendim. Benim (her ne demekse) bir pörtföyüm falan yok. Bu yaşıma kadar da olmadı hiç. Ayrıca sadece şahsımın değil, birinci dereceden yakınım olan hiç kimsenin de yok! Bizimkilerin zaten bu kâğıt mağıt işlerine pek kafası basmaz! O nedenle son derece gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki ne kocamın, ne annemin, ne babamın, ne de kardeşlerimin, yani benim yörüngemde olan hiç kimsenin satın alıp kenarda tuttuğu bir şirket hissesi filan yok!
Şimdi...
Zannımca Akgiray'ın işaret ettiği bu konu medyanın kendi içinde günlerdir tartışmakta olduğu MİT ve gazeteciler arasındaki ilişki kadar mühim bir konudur.
O nedenle bütün basın mensuplarından beklenen şey Akgiray'ın bu hayati çağrısına derhal cevap vermeleridir.
Bununla birlikte, Akgiray'dan da beklenen, tüm gazetecilerin şerefini, onurunu ve namusunu zan altında bırakan bu açıklamanın doğru bir zemine oturması için sektörde kimin ne pörtföyü varsa ortaya dökmesidir.