Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÜLEYMAN YAŞAR

Almanlar Güney Kıbrıs'ta Rus kara parasını aklayacak mı?

Güney Kıbrıs Rum kesiminin bankaları Yunanistan yüzünden zor durumda. Yunanistan'ın kendi devlet bonolarında yaptığı borç silme anlaşmaları hem Kıbrıs Rum kesimi bankalarını hem de Yunan banklarını zor durumda bırakıyor. Çünkü alacağını Yunan devletinden tam olarak tahsil edemeyen bankalar bu sefer de mevduat borçlarını karşılayamıyor. Dolayısıyla bankaların sermaye artırması gerekiyor. Bu parayı da ortaklar koyamadığı için gerekli para Avrupa'dan isteniyor. Kısacası Yunanistan devleti kurtarıldıkça bu defa bankalar batıyor. Böylece kurtarma planlarının ardından yeni kurtarma planları yürürlüğe konmaya çalışılıyor.
Nitekim IMF, Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Komisyonu üçlüsü, Güney Kıbrıs bankalarını kurtarma k için bir plan hazırladı. Bu plan, Alman parlamentosunda geçen hafta tartışma yarattı. Sosyal Demokratlar, Kıbrıs Rum kesimi bankalarında, Rusya'da vergiden kaçmış pek çok mevduatın bulunduğunu söylüyorlar. Rus oligarklarına ait niteliği bilinmeyen kara paraların Alman vergi mükelleflerinin paralarıyla kurtarılmasının doğru olmayacağını ileri sürüyorlar.
Hafta sonunda Financial Times'ta yer alan habere göre, Yeşiller Partisi üyeleri de Kıbrıs Rum kesimi bankalarının kurtarılmasına kara para aklanacağı gerekçesiyle karşı çıkıyorlar. Bir de hemen belirtmekte fayda var, Kıbrıs Rum kesiminde yapılacak kurtarma operasyonun parasal miktarı da henüz bilinemiyor. İşte bu nedenle kurtarma operasyonun tutarının ancak önümüzdeki ocak ayı sonuna doğru belirlenebileceği düşünülüyor. Ayrıca Güney Kıbrıs'ta sadece bankaları kurtarmak da yeterli olmuyor. Tabii Rum devletinin de kurtarılması gerekiyor.
Anlayacağınız oldubittiye getirip Güney Kıbrıs'ı AB'ye tam üye yapan Almanlar kendi başlarına iş açtılar. Almanya ve AB ülkeleri Güney Kıbrıs'ı kurtarırken aynı anda Rus oligarkların kara parasını da aklayacaklar. Demokrat ve şeffaf Avrupa demek ki işine gelince kara para aklamasını bizzat kendisi yapıyor. Yolsuzluk algılama endeksinde ise ilginçtir hemen hepsi tertemiz görünüyor.

***

Not: Bildiğiniz gibi asgari ücret komisyonu, iki işveren temsilcisi, hükümet, işverenler sendikası (TİSK) ve bir işçi temsilcisiyle (Türk-İş) toplanıyor. Hak-İş Genel Sekreter yardımcısı Mustafa Paçal bu komisyonun demokratik olmadığını, işçilerin ekonomik büyümeden pay alamadığını, çalışarak fakirleştiklerini ileri sürüyor.
Paçal "Hem devlet hem de TİSK asgari ücretle işçi çalıştıran kuruluşlar değil. Asgari ücretle ilgileri yok ama iki işveren temsilcisi olarak komisyonda yer alıyorlar. Oysa asgari ücret 11.5 milyon sendikasız işçiyi ilgilendiriyor. O halde asgari ücretin tespitinde şu andaki işçi temsilcisi Türkİş' in yanına Hak-İş ve DİSK de katılmalı. Hükümet aradan çekilmeli. İşçi ve özellikle KOBİ işveren temsilcileri görüşmeleri sürdürmeli" diyor.
Paçal, TÜİK'in komisyona asgari ücreti 1.025 lira olarak önerdiğine de dikkat çekiyor. Tabii bu miktara ulaşılıp ulaşılamayacağı henüz belli değil.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA