Yunanistan'ın notu Standart&Poor's (S&P) kredi derecelendirme kuruluşunca yükseltilerek Türkiye'nin de içinde tutulduğu B seviyesine getirildi. S&P not yükseltme gerekçesinde, "Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nde kalması kesinleştiği için notunu artırdım" diyor. Böylece Yunanistan seçici temerrüt olarak bilinen CCC seviyesinden Bdurağan notuna yükseldi.
Gelelim bizim itirazımıza... Yunanistan'ın notunun artmasına asla karşı değiliz. Çünkü komşumuzun istikrarlı bir ekonomiye sahip olması herkesin yararınadır. Fakat Yunanistan'ın notunu yükselterek neredeyse Türkiye'nin bulunduğu BB durağan seviyesine çıkaran S&P şirketi, bundan yedi ay önce Türkiye'nin notunu artıracağı yerde indirmişti.
Hatırlayacaksınız, S&P, 1 Mayıs 2012'de "Yunanistan eurodan çıkarsa, Türkiye bundan olumsuz etkilenip Avrupa'ya ihracat yapamaz" diyerek Türkiye'nin notunu BB durağana çevirmişti. Şimdi "Yunanistan euroda kalacak" gerekçesiyle bu ülkenin notunu kategorik artıran S&P, Türkiye'nin notunu da en az A seviyesine getirmek zorunda. Aksi takdirde S&P'nin yanlış notlama yaptığı ya da Londra mahkemelerinde ileri sürüldüğü gibi haksız para alarak not verdiği söylenebilir.
Peki S&P neden Türkiye'nin notunu artırmazken Yunanistan'ın notunu Türkiye'ye yaklaştırdı?
Dün Wall Street Journal gazetesinin web sitesinde, not artırımının hemen ardından, Yunanistan'ın bundan sonra özelleştirmede cazip olacağı yorumları yapılmaya başlandı. Bu yorumları, Türkiye'nin dün yapılan Gediz Elektrik özelleştirmesiyle bu yıl toplam 12.4 milyar dolarlık özelleştirme yaptığını dikkate alarak değerlendirirsek, Türkiye'nin bazılarını rahatsız ettiğini söyleyebiliriz. Çünkü Yunanistan IMF'ye 2015'e kadar 50 milyar dolarlık özelleştirme taahhüdünde bulundu. Ama son üç yılda ancak 1.3 milyar dolarlık özelleştirme yapabildi. Not artışının, S&P'nin Türkiye'ye gelen yatırımcıyı Yunanistan'a yöneltme operasyonu olduğunu ileri sürebiliriz.
Gelelim Yunanistan ve Türkiye'nin mukayesesine... Yunanistan, devlet tahvillerinin bir kısmını geri alarak borçlarını 20 milyar euro indirdi. Ve bu operasyonun ardından toplam 240 milyar euro olan kurtarma kredisinin 49 milyar euroluk kısmı verildi. Bütün bu desteğe rağmen Yunanistan başarılı olursa kamu borç yükü 2022'de ancak yüzde 120'ye gerileyebilecek. Oysa Türkiye'nin kamu borç yükü 2012'de yüzde 36.5, bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1.7 oluyor. Üstelik S&P'nin "ihracatı geriler" dediği Türkiye 2012'de ihracatını yüzde 13.4 çoğalttı.
Hal böyleyken Türkiye ile Yunanistan nasıl aynı not kategorisine alınabiliyor? Alınıyor çünkü Türkiye gerek borç yükü gerekse bütçe performansı açısından borçlarını çok daha kolay ödeyebilecek bir ülke oluyor. Demek ki bu notlamada bir manipülasyon var. "Notçular bilimsel çalışıyor" diyen bizdeki yeminli kötümserler, S&P'nin bu notlamasını vatandaşa açıklamak zorunda. Aksi takdirde onların Türkiye halkının alın terinin çalınmasına aracılık ettiğini söylemek pek yanlış olmayacak.
