Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÜLEYMAN YAŞAR

Hani Balyoz yoktu

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'nun Erzurum'da buluşmalarından bir gün önce, Ege Denizi'nde eğitim uçuşları nedeniyle gene bir kriz çıktı.
Yunanistan Başbakanı Papandreu'nun Kurtuluş Savaşı'nın başlangıç noktası olan Erzurum'a gelişi öncesinde böyle bir askeri gerginliğin yaratılması doğrusu akıllara ciddi kuşkular getiriyor. Çünkü barışa uzanan eller, yaşanacak bir it dalaşında bir uçağın düşmesiyle birbirinden ayrılabilirdi.
Barışa susayan Ege, gene savaş davullarıyla dalgalanabilirdi.
Zaten biz yakın geçmişimizde, militerlerin oynadığı bu filmi defalarca gördük. Bu kez de, Kurtuluş Savaşı'nın simgesi olan Erzurum'da, Kardak krizine benzer bir krizin neredeyse kıyısından dönüldü. Bu gerginliği çıkaranların, iki ülkenin savunma harcamalarını azaltmasını, ordularını küçültmesini engellemek isteyenler olduğunu ileri sürmek yanlış olmaz herhalde.
Amerikan Senatosu bile geçen hafta, savunma harcamalarını 78 milyar dolar azaltmaya karar verdi.
Üstelik ABD bununla da yetinmeyecek, ordusunda asker sayısını da 47 bin azaltacak.
Böylece orduya ve savunmaya giden paralarda tasarruf yapılacak.
Peki Türkiye ve Yunanistan arasında gerginlik yaratmak isteyenler ne yapacak?
Onlar gerginliği tırmandırıp gene bol bol silah satın alacaklar. Herkesi uzun uzun askere alıp bütün vatandaşları ideolojik eğitimden geçirecekler ve orduyu gene kalabalık tutacaklar. Eğitime, sağlığa, gıdaya, bilgisayara, yola, enerjiye, fabrikaya harcanacak paraları savaş uçaklarına, tanklara harcayacaklar.
Bunun iki ülkeye de faydası yok. Yoğun savunma harcamaları nedeniyle Yunanistan geçen yılın başında mali krize girdi.
Türkiye de benzeri bir mali krize 2001'de girmişti.
İki ülke arasında böyle gerilim senaryoları devreye sokulduğu sürece, gereksiz silah alımları yüzünden iki ülkenin vatandaşları hiçbir zaman ekonomik krizlerden, işsizlikten ve yoksulluktan kurtulamayacaklar.
Gelelim Başbakan Erdoğan'ın Erzurum'da yaptığı konuşmaya... Erdoğan "Silahlara değil eğitime, mayınlara değil, sağlığa... Duvarlara değil otoyollara yatırım yapan bir dünya kurmak istiyoruz" dedi. Türkiye'nin enerjisini uzlaşmaya ve barışa harcamak istediğini belirtti.
Anlayacağınız, Ege'de savaş uçakları boşuna uçurulmadı. Bu sortilerle, Başbakan Erdoğan'ın çabalarını boşa çıkarmak isteyenler var. Türkiye ve Yunanistan'ın barışık olmasından telaşlanıp, "Balyoz" türü planları uygulamaya sokanlar var.
Ege'deki sortilerin zamanlaması başka nasıl açıklanabilir ki... İlk kez bir Yunan Başbakanı'nın Erzurum'a ayak basışından bir gün önce yapılan bu uygulama, Ege'de bir Türk uçağını düşürtüp Türk-
Yunan Savaşı'nı çıkarmayı amaçlayan Balyoz planının bir benzeri değil mi?
Hala Balyoz var mı, yok mu diye tartışanlar var. Alın işte size Balyoz! Amaç Başbakan Erdoğan'ın barış girişimini engellemek, Türk-Yunan barışını torpillemek ve silahlanmaya tam gaz devam etmek.
Başarılı olamayacaklar ama... Türk milleti silahın kendisine refah getirmediğini, iyi bir hayat sağlamadığını artık gördü. Bu millet silahlarla vedalaşmak istiyor. Çünkü bu millet refahının artmasını istiyor. Çocuğuna okul, ailesine hastane, kendisine iş istiyor. Bu millet savaş istemiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA