"Türkiye'nin ekseni kayıyor, Türkiye Avrupa'dan uzaklaşıyor" eleştirileri, son dönemde sıkça yapılır oldu. Gerçek bu mu acaba? Türkiye, İslami hassasiyetler nedeniyle mi eksenini Batı'dan Doğu'ya kaydırıyor?
Aslında Türkiye yüzünü mecburen Doğu'ya dönüyor. Ortadoğu, Afrika ve Asya ülkeleriyle yoğun ilişkiler kurmak zorunda kalıyor. Çünkü 2011 yılının ekonomik büyüme tahminlerine bakıldığında, karşımıza bambaşka bir dünya tablosu çıkıyor.
2011'de Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri yüzde 5.1, gelişen Asya ülkeleri yüzde 8.4 büyürken, Avrupa ülkeleri sadece yüzde 3.1 büyüyebilecek. İşte bu nedenle Türkiye mecburen Avrupa dışındaki ülkelerle ticari ve ekonomik ilişkilerini daha da artıracak. Dolayısıyla ekonomik ilişkiler diplomasiyi de yönlendireceğinden, Türkiye, Ortadoğu, Afrika ve Asya ülkeleriyle daha fazla temas etmek zorunda kalacak.
Gelelim Ortadoğu ülkelerinin ekonomik boyutlarına... Komşumuz Irak 2011'de yüzde 11.5 büyüyecek ve 67.4 milyar dolarlık ithalat yapacak. Türkiye'nin Irak'a ihracatı 2008'de 3 milyar dolardan 2010'da 6 milyar dolara yükseldi. Türkiye'nin Irak'la ilgili bu ihracat sıçrayışını gözden uzak tutmamak gerekiyor.
Yine komşumuz Suriye bu yıl yüzde 5.5 büyüyecek ve 23 milyar dolarlık ithalat yapacak. Lübnan yüzde 5 büyüyecek, 34.5 milyar dolar ithalat yapacak. Ortadoğu ülkelerinin toplam ithalatı 2011'de 1 trilyon dolar olacak.
Peki Türkiye "aman eksenim kaymasın" diyerek bu ülkelere olan ihracat potansiyelini kaçırmak lüksüne sahip mi? Aksine Türkiye bu ülkelere ihracat potansiyelini hedef alıp politika üretmek zorunda. Aksi takdirde bize "sizin ekseniniz kayıyor" diyerek yüklenenler, kendileri gidip bu pazarlara kolayca mal satacaklar. Kim bilir belki de amaçları, Türk elitlerinde "eksen kayıyor" korkusu yaratıp, Türkiye'yi bu pazarlara sokmamaktır. Zira gelişmiş ülkelerin iç pazarı küçülürken, gelişmekte olan ülkelerin ithalat hacimleri öyle büyük hızla büyüyor ki... 2011'de gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkelerin toplam 5.3 trilyon dolar tutarındaki mal ithalatını aşacak. Dolayısıyla Türkiye de mecburen ithalat hacmi yükselen gelişmekte olan ülke pazarlarına yönelecek.
Dünya ekonomisini dikkate almadan, "Türkiye'nin ekseni kayıyor" tartışmalarını yapmak biraz dayanaksız kalıyor. Dünya ekonomisindeki gelişmelere bağlı olarak bu yıl Türkiye'nin ekseni, küresel mecburiyetler yüzünden üstelik daha da fazla kayacak. Çünkü kaymadığı takdirde Türkiye'nin ekonomisi küçülecek.
Anlayacağınız, Avrupa'nın ittirmesiyle, "Türkiye'nin ekseni kayıyor" diye korkulacağına, "Türkiye'nin ekseni ya kaymazsa ve Türkiye ekonomisi küçülürse?" diye korkmak gerekiyor.