Nihat Özdemir seyrediyor. Zekeriya Alp seyrediyor, medya zaten yok, onlar hepten seyrediyorlar ve meydanı boş bulan Sahtekârlar Ligi, azarak devam ediyor..
Dünya üzerinde bu kadar sık duran, biri "Püf" deyince yerde yatanlar yüzünden durmadan soğuyan bir maçta oyun kurmak mümkün mü?.
Futbol seyir sporu.. Bu dakka başı duran oyunda neyi seyredeceğiz peki?.
Katarlı petrol milyarderlerinin tahammülü biter de "Liginiz başınızda paralansın" deyip çeker giderlerse, bu "Utanç Ligi" yayınına kim para verir?.
O zaman bunca futbolcu, teknik adam milyonla euroları nasıl kazanır?.
O zaman bunca spor(!) yazarı(!) kalem bunca maaşı nasıl alır?.
Bunu düşünen yok. Olmadığı için, mücadele eden de yok..
Federasyon ve Merkez Hakem Komitesi de "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" havasında olunca, taktik fauller yetmedi, bir de taktik yatmalar, kıvranmalar azmaya başladı.
Herkes sahtekâr.. Olmayan da.. Bakıyorlar ki, sahtekârlık serbest bu ülkede, yapan, yutturan kazanıyor. Yutturamazsan cezası yok.. O zaman "Allahın enayisi ben miyim" diyor, kalanlar da..
Kendimi İonesco'nun Gergedan oyununda hissetmeye başladım.. Hani bir kasabada birden herkes gergedanlaşmaya başlar.. Bizim futbol da o örnek.. Herkes sahtekârlaşmaya başladı.
Ben de daha üçüncü haftasında, futbolcusuyla, teknik adamı, yönetici ve hakemiyle ben bu ligden iğrenmeye başladım..
Daha 31 hafta nasıl tahammül edeceğim, bu "Kafa"lar değişmezse, çok merak ediyorum.
Yoksa, ben de mi Gergedan olmalıyım?.