Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Yargıda gerçekten “devrim” yapılıyor!.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı "Yargı'da Devrim Paketi" gerçekten "devrim" adına layık reformlar içeriyor. Okurken, inanın heyecanlandım.
Mutlu oldum.
Reformlar "çağdaş hukuk devleti" olma yolunda, son yıllarda atılmış en büyük adım olmakla kalmayacak..
Öyle maddeler içeriyor ki, sadece soyut kavramlar değil mesele..
Hemen, ilk adımda, son zamanlarda en çok tartışılan, yurt içinde dışında en çok eleştirilen bazı tatsızlıklar da anında çözülebilecek.
Mesela..
"Bazı suçlarda çocuk, yaşlı ve hamileler cezalarını evde çekecekler"in kısa vadedeki sonucu, gerçek bir hukuk ayıbını ortadan kaldıracak.
Nazlı Hanım (Ilıcak) evine yollanabilecek..
Mesela..
"İfade özgürlüğüne ilişkin kararları Yargıtay da inceleyecek.." Yani, bugünkü mevzuatla cezası beş yıldan az olduğu için, Yargıtay'a gidemeyen ve hapse girenler, mesela, sevgili dostum Cumhuriyet karikatüristi Musa Kart tahliye edilebilecek..
Mesela..
"Tutuksuz yargılama esas, tutuklama istisnai tedbir olacak.." İşte günümüzde en çok eleştiri konusu olan şey.. "Bazı yargıçlar tutuklamayı ceza gibi kullanıyorlar" deniyor ya.. Bu reform sorunu kökünden kesecek. Mesela, Kasım 2017'den beri hatta bir yıl iddianamesi bile hazırlanmadan tutuklu yargılanan Osman Kavala'nın davası tutuksuz devam edecek.
Mesela..
"İnternette siteler değil, içerik engellenecek.." Yani, yasaklanması bizi dışarda çok müşkül duruma düşüren Wikipedia'ya ulaşım değil, içindeki maddeler engellenecek.
Mesela..
Mahkemelerin yıllarca uzaması yüzünden artan ve yığılan davaların mümkün olanlarının kısa zamanda bitirilmesi sağlanacak.
Anglo Sakson Hukuku'nda olduğu gibi bazı suçlarda, yargıç ve sanık ceza üzerinde pazarlık yapıp anlaşırlarsa, mahkeme o celsede bitecek.
Bunlar henüz tamamını okuma fırsatını bulamadığım paketin gerçekten bir devrim olduğunu anlatmaya yeterli maddeler.
Cumhurbaşkanı bu paketi, yasa olarak Meclis'e de getirebilirdi.
Neden önceden açıkladı..
Çünkü "hukuk" bu ülkede kendisinden başlayarak, dağdaki çobana, ormandaki hayvanlara, bitkilere dek herkesi ve her şeyi ilgilendiren bir toplumsal konu..
Bu konuda reform yapılacaksa, tartışılması, olumlu, olumsuz yanlarının ele alınması gerekir. Çünkü hukukla öyle zırt pırt oynanmaz.
Yapılanın kalıcı, yerleşici olması gerekir. Onun için de önce "A'dan, Z'ye" tartışılması şarttır.
İlk gün baktım, muhalefet kanadından mesela Fatih Portakal kardeşim ki, en çok izlenen ana haberi yapıyor her gece, Reform Paketi'nin esasına hiç değinmeden, usule yönelik şeyleri konuştu.
"Bu paketi niçin Cumhurbaşkanı açıklamış?.
Yürütme, yasamanın önüne nasıl geçermiş..
Açıklayan Cumhurbaşkanı hem de partiliymiş.." Sevgili Fatih, Türkiye'de Başkanlık sistemi var. Başkanlık sistemi, alıştığımız, içinde büyüdüğümüz Parlamenter sistemden çok farklıdır, biliyorsun değil mi?.
Yürütmenin başı olarak kararları Başkan alır. Meclis, karşıysa engeller.
İşte Başkan Trump.. Tek başına ne kararlar alıyor. Kongre de bazılarına direniyor. İzliyoruz, yıllardır.
"Meksika sınırına duvar yapacağım" dedi, Başkan..
Kongre bütçe vermeyerek yolunu kesti. Trump, "Hükümeti kapayarak" cevap verdi.
Hükümeti kapama, kamu görevlerinin hepsini durdurma demektir, Amerika'da.. Havaalanlarındaki güvenlik görevlileri bile çalışmadılar.. Bizde bunlar haber bile olmaz, çünkü bizde haber ya şiddettir, ya da birbirimizi yemek.. Sonra Trump, bulduğu imkanlarla sembolik de olsa duvara başladı, biliyorsun.
Resimleri gördün değil mi?.
Peki, Trump partili değil mi?. Trump yerel seçimlerde mitingler düzenleyip, partisinin adayları lehine konuşmalar ve gösteriler yapmak üzere eyalet eyalet dolaşmıyor mu?.
Bu ülkede "sistem" değişti, Fatih!. Bunu bilmemiz, kabul etmemiz gerek..
O zaman da bu gerçekten tarihi Hukuk Reformu'nu, içeriğinden zerre söz etmeden, usul açısından tartışılmak benim için abesle iştigal olmuyor mu, sence de..
Yargı Reformu'nun içeriğini, hem de çok ciddi, madde madde tartışmamız lazım..
Siyasetçilerden fazla, hatta önde de hukukçularımızla tartışmamız lazım.
Recep Tayyip Erdoğan yandaşlığı, ya da düşmanlığına değil, Hukuk'a, bireye ve topluma getirecekleri ve götüreceklerine göre, tartışmasız lazım..
Çünkü.. Bin yıllık laf!.
Barika-i hakikat, müsademe-i efkardan doğacak!.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA