Günümüzün konusu, Notre Dame Kilisesi ve Akdeniz'i aşıp Avrupa'ya ayak basmaya çalışan göçmenler ya.. İşte size uygun bir pazar şakası..
Eyüp Karadayı arşivinden..
İki ilticacının yolu Paris'e düşmüş.. Sağı solu gezerlerken, biraz da üşüyünce, yağmur da başlayınca yol üstündeki Notre Dame'a girmişler, Tanrı evidir diye..
Bakmışlar, arka arkaya dizili sıralar.. Oturanlar hep iyi giyimli kadın ve erkekler.. En ilerde mihrabın orda kucağında küçük bir çocuk olan papaz garip bir dille dualar okuyor..
Bizimkiler de arka bir sıraya oturup etrafı seyrederken, ısınmış, kurumuşlar. Yağmur da dinmiş.. Tam sıkılıp kalkacakları anda, papaz yüksek sesle cemaate bir şeyler söylemiş..
En önde genç bir adam ayağa kalkarken, bizimkiler de dışarı çıkmak için doğrulunca ortalık birden karışmış!
İki mülteci, cemaatten pata küte dayak yedikleri gibi üstelik bir de karakolluk olmuşlar!.
Tercüman getirilip, ifadeler alınınca durum anlaşılmış..
Kilisede vaftiz töreni yapılıyormuş. Rahip bebeğin kulağına okuduğu duaları bitirince cemaate dönüp usulen "Kucağımdaki çocuğun babası kimse ayağa kalksın" diye seslenmiş!..
Bizimkiler işte tam o çağrı sırasında ayağa kalkmamışlar mı?.