Pazar gece yarısından az sonra, salondaki televizyonu kapayıp, yatak odama doğru yürürken, dilime Sezen Aksu'nun en sevdiğim albümü Işık Doğudan Yükselir'den, en sevdiğim şarkısı takıldı.. Yatağıma uzandığım uykuya daldığımda hala o şarkı, hala Mevlana'yı söyleyen Sezen dönüyordu kafamda..
"Dünle beraber gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım."
Seçim öncesi neler söylendi, nasıl gerilimler yaşandı hep biliyoruz..
Kritik bir seçim yaşıyorduk. Her parti mümkün olanın en fazlasını kazanmak istiyordu.
Siyaset bu.. Kazanmak için her şey söylenir.. 1957'den bu yana gazeteci olarak neler duydu bu kulaklar..
31 Mart seçim öncesinin en sert konuşmalarını yapan AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, önce İstanbul, sonra da Ankara'da yaptığı o geleneksel balkon konuşmasında "Yeni söylemlerin ışığı"nı yaktı..
"2023'e kadar artık seçim yok. Bir başka ifadeyle önümüzde 4.5 yıla yakın, kesintisiz bir icraat dönemi var. Artık sık sık seçimlerle iç içe olmayacağız. Şimdi hep önümüze bakacağız.. Bu seçimlerde seçilen belediye başkanlarımız şehirlerini 5 yıl idare edeceği gibi biz de görev süremiz boyunca ülkemizi yönetmeyi sürdüreceğiz."
......
"Her kazanç ve her kayıp milletimizin takdiridir. Bu da tabii demokrasinin bir gereğidir. Kabullenilmesi gereken bir gerektir. Kazandığımız yerlerde milletimizin gönlüne girdiğimizi, kaybettiğimiz yerlerde de bu konuda yeteri kadar başarılı olamadığımızı kabul edecek, buna göre hareket tarzımızı da tabii ki belirleyeceğiz."
Bu seçime giren, girmeyen her parti için böyle..
Şimdi yeni şeyler söylemek, söylemekle de kalmamak ve gerçekleştirmek gerek..