Burcu Aldinç kardeşimin hafta sonu eklerindeki yazılarına bayılıyorum. Öyle bir anlatım gücü var ki, hiç ilginizi çekmeyecek yazıları bile okutuyor insana..
Geçen haftaki iki yazısından biri "Tatil" ekindeki "Roma'da İtalyan gibi yemek" başlığı altındaydı.
Roma, Paris, Londra gibi büyük kentler bilenler için ikiye ayrılır..
Turistik olanı.. Gerçeği..
Turistik olanda o kentin yerlilerine pek rastlamazsınız..
Bu ülkenin en önde gelen turizmcilerinden Yusuf Duru yakın arkadaşım olduğu için gerçek Roma'yı, Paris'i, Londra'yı ve ötekileri onun sayesinde tanıdım desem yeridir.
Bakın, geçin Roma'yı bir daha yurt dışına gitme niyetim yok.. Buna rağmen, Burcu "Roma'da Romalı gibi yaşama"nın birinci şartı, "Romalı nerde yer" sorusuna yanıt verdiği o çok şirin yazısını bana okuttu.
O yazıya bir minik ekleme yapmak geldi içimden..
Romalı gibi yemekten sonra, Romalı gibi bir kahve ister insanın canı.. Orası nere mi?.
Pantheon civarındaki Sant Eustahchio Meydanı'nda, meydanın adını taşıyan Cafe'de bir kahve içmediyseniz eğer sakın ola "Ben espresso içtim" demeyin. O kadar iddialıyım..
Daha meydana açılan sokakta burnunuza çarpar o nefis koku.. Köşeyi dönünce de neonları okursunuz..
"Dünyanın en iyi kahvesi.."
Gerçekten öyle dostlarım..