Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Teşekkürler, Sayın Cumhurbaşkanım ama..

"Bir cümlenin ortasında 'ama' varsa, ondan öncekileri unutturur" der eskiler..
Büyük ölçüde de doğrudur..
Ama her zaman değil..
"Ama" bazen, öndekileri inkar etmez..
Alkışladığı "Öncesi"nden de hafif şımararak "Şu da eksik kalmasın"a getirir lafı..
Kapadokya adlı, dünya değil, "Uzay Kültür Mirası" bir yörede, o emsalsiz Peri Bacalarının içine giren otel inşaatını Sosyal Medya dünyaya yayınca, Kültür ve Turizm Bakanı anında müdahale etmiş ve inşaat durdurulmuş ve hemen ertesi gün yıkım başlamıştı ki, Cumhurbaşkanı gürledi..
"Yetmezzzz!.. Peri Bacalarının içine giren, bölgedeki tüm binalar yıkılsın!." O zaman gördük, o zaman anladık ki, eskiden inşa edilmiş, halen mesken, otel, pansiyon olarak kullanılan 15 bina daha var, Peri Bacaları'nın içinde..
15 bina daha tespit edilmiş anında ve yıkımlarına başlanmış.
Harika değil mi?.
Evet!.
Peki o zaman "Ama"sı ne?.
Aması şu?.
Anında bulunan o 15 bina nasıl yapılmış?. Nasıl hiç bir yetkili yerel veya devlet kurumu görevlisi, yıllardan beri süren cinayeti görmemiş?.
Görmezden gelmiş?.
Daha acısı.. Daha korkuncu.. Bu binalar izinli mi yapılmış?. Kim izin vermiş?.
Olayları patlatan binanın sahibi bas bas bağırıyor..
"Bu bina kaçak değildir. Bütün izinleri alınmıştır." Nasıl alınmış peki?.
İşte Peri Bacaları cinayetinin asıl sorumlusu, bu sorunun içinde gizli, Sayın Cumhurbaşkanım..
Önce bölgenin İmar Planı değiştirilmiş ki, buralara yapılanma izni verilsin.
UNESCO Dünya Kültür Mirası olan bir bölgede İmar Planı değişikliğini kim yapmış?. Kim oylamış, kabul etmiş ve yürürlüğe koymuş?.
Yetki yerel yönetimde, tamam!.
Peki bu ilde ve ilçede Vali, Kaymakam üzerinden Ankara'ya bağlı Turizm, Kültür Müdürleri yok mu?.
Görevin nasıl kötüye kullanıldığını görmüşler, yazmışlar mı, üst makamlara..
Onlar ne yapmış?.
İmar Planı değiştirilip yol açılmış.
İnşaatlar başlamış?. Hâlâ faciayı gören, duyuran, itiraz eden bir, tek bir "Yerel, genel" yetkili yok mu?.
Sayın Cumhurbaşkanım, Kapadokya'da olanlar tekil bir "Gece kondu" değil, yıllardır sürüp gelen bir "Serial" olaydır.
Kim bilir, kaç yerel, genel yetkili gördü, göre göre izin verdi, ya da görerek, bilerek göz yumdu.
Onun için bir daha gürlemenizi istiyorum..
Yıkılan ve yıkılma emri verilen bu 16 binanın, yani gözler önünde izlenen bu 16 cinayetin sorumluları, izin verenler, kaçaksa göz yumanlar öyle hızla bulunmalı, öyle hızla hem idari, hem hukuki yasaların verdiği en ağır cezalara çarptırılmalı ki, bir daha hiç ama hiç kimse böyle işlere kalkışmayı aklından bile geçirmesin?.
Yasaklar, bu ülkeyi ve bu ülke insanını korumak için konmuştur. Rüşvetin miktarını arttırmak için değil!.
"İnsanların tonla para ödeyerek tatil için gittikleri yerde, üstelik benim vergilerimle maaş alıp yaşayanlar, bir de yasakları kullanıp, rüşvet alarak keyif çatıyorlar" diye düşünüyor, şimdi insanlarım..
Yani, konu "Yıkımlar bitince" bitmeyecek. Bitmemeli. Suçlu, bina değil ki, yıkılınca bitsin..
Kamu vicdanı önünde konu asıl şimdi açıldı!.

***
Dördüncü Güç (Cart kabakağıt) medya senelerdir uyurken, bulduğu tek fotoğrafla kıyameti koparan sosyal medyaya bir kez daha teşekkürlerimle.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA