Hastalık yüzünden köşeyi kapamadan önce "Bu mudur gazetecilik" başlıklı bir yazı yazmış ve iğneyi de fena halde kendimize batırarak, Hürriyet ve Sabah gazetelerini eleştirmiştim.
Ağır bir itham vardı yazımda..
"Ajanstan gelen yanlış haberi aynen kullandıkları yetmiyor gibi, bir de üzerine kendi muhabirlerinin imzalarını atıyorlar.."
Hürriyet'te Sayit Durmaz imzası vardı, bizde Evren Abdullahoğlu. Bizdeki sayfa editörü de Büge Cankat Kayhan.
İkisindeki ortak ajans yanlışı, ayni cümleydi. Başlıklara da çıkan ayni cümle.. "Güzin ve Erdal Özyağcıları 40 yıl sonra sahnede buluşturan özel gala.."
Oysa, Kral oyunu bir sene önce sahnelenmiş, yani Güzin ve Erdal bir sene önce sahnede buluşmuşlar, ben de oyunu izlemiş ve 17 Mart 2018'de yazmıştım.
Köşem kapalı olunca, Cengiz kardeşim ayıbı benim gibi ayıplayacağına, suçu Erdal'a yüklemeye kalkıştı.
Erdal, Cengiz'e "Gala Davetiyesi" göndermişmiş..
Sorun o değil Cengiz.. Erdal isterse yarın gece de, ne bileyim "Mehmetçik Yararı'na "Gala" yapar. Ya da seneye İngiltere Kraliçesi gelir, onun şerefine de gala yaparlar. Onu tartışmanın alemi yok..
Şu "40 yıl sonra sahnede buluştular" lafı ne oluyor Cengiz, hele onu bir söylesene..
Erdal'ın sana yolladığı davetiyede "Güzin'le 40 yıl sonra sahnede buluşuyoruz" yazıyor mu?.
Yazmaz. Yazamaz. Çünkü "40 yıl sonraki buluşma" geçen yıl gerçekleşti. O değişmez. Erdal isterse seneye de gala yapar, bana ne, bize ne?.
Ayıp olan şey, ajanstan gelen haberi kaynak göstererek yayınlamak yerine, üzerine kendi muhabirinin adını yazarak özel haber gibi sayfaya koymaktır Cengiz.. Bu ayıp Sabah'a da yakışmaz, Hürriyet'e de..
Şimdi kalkıp "İki gazetenin de ayni yanlışı yapması tesadüftür. Haber iki gazetede de özeldir" demeye kalkma sakın!.
Ben bu köşede "Okur Temsilcisi" olmaya devam edeceğim.
Ya sen?.