Yeni Yılın ilk Pazar Neşemiz, kadim dost Eyüp Karadayı'dan.. Nice yıllar, nice fıkralara Eyüp!.
Hava yağmurlu ve soğuktu.
Genç kadın köşede bekleyen rahibeyi görünce durdu, kapıyı itti, "Atlayın" dedi, "Sizi manastıra kadar bırakırım!" Araba sıcacıktı. Rahibenin gözleri önce kadının ayakkabılarına takıldı. Ruganlar pırıl pırıldı!
"-Ne güzel, diye mırıldandı..yani....ayakkabılarınız.. çokk..güzel!" "-Ah evet" dedi kadın,"Prada.. 7 yüz euro.." Rahibe afalladı.
"-7 yüz.. Bir ayakkabıya bunca para verilir mi?" "-Yok canım"dedi kadın. "Ben de vermem de, erkek arkadaşım aldı bunları.." Rahibe kadına baktı tekrar. Çok şıktı!
"-Elbiseniz de güzelmiş" diye mırıldandı...
"-Teşekkürler canım, Chanel..Tam 4 bin euro.." Rahibenin yüreği hopladı..
"Bir elbiseye 4 bin euro verdiniz öyle mi?." "-Yok şekerim, o da erkek arkadaşımın hediyesi.." Manastıra geldiler.. Rahibe inerken arabaya bakakaldı..
"-Güzel di mi" dedi, direksyondaki kadın. "165 bin eurodur fiyatı.." "-N...... nnasıl..... nasıl y..y..yani....." "-Hahhahha... Rahibem, dur, heyecanlanma.
Benden çıkar mı o para hiç.? Erkek arkadaşım aldı onu da tabii.." Rahibe şaşkın şaşkın manastıra attı kendini, uzun süre de kendine gelemedi! Son dualar da okunup odasına çekildi ki, kapısı "tık" landı....
Fısıltıyla sordu rahibe:
"-Kim o?.." "-Benim, ben!. Başrahip Ernesto!" "-Defol git ordan Ernesto! Başlarım sana da, lokumlarına da!.."