"Yeni Türkiye'yi tartışıyoruz haftanın başından beri..
Yeni Anayasa.. Yeni sistem..
Başkan.. Yeni Kabine.. Yeni Meclis.. Yeni Meclis Başkanı..
Tartışmak iyi şey..
Kendilerini "Her öküzün altında buzağı aramakla görevli sanan, bu yüzden her şeye muhalif olanlar" dahil, tartışmak çok iyi şey..
Çünkü hala "Tartışabiliyor olmak" çok güzel şey..
Eğer iki sene evvel bugün, yani 15 Temmuz 2016'daki o hain darbe teşebbüsü başarıya ulaşsaydı, ki ulaşabilirdi..
İki senedir nasıl bir temizlik sürüyor, askerde, poliste hala bitmediler..
Hala her gün yüzlercesi..
Nasıl bir devlet olurdu,
FETÖ'nün Türkiyesi?.
Nasıl bir cehennemden dönmüşüz bir düşünün..
Ne "Yeni Türkiye"si..
Eski Türkiye'yi bile tartışır olabilir miydik bugün!.
Nasıl kıl payı sıyrıldık o düşünmesi bile tüylerimizi ürperten sondan?.
Bir minik cep telefonu..
O telefonda görüntülü konuşma imkanı olması..
Cumhurbaşkanı'nın, tatil yaptığı sahil köyünden, işgal edildiği halde, önceden önlem alan Genel Yayın Müdürü sayesinde gizli bir odadan yayınını sürdüren kanala, o telefonla canlı bağlanıp halka seslenmesi..
"Sokağa çıkın.. Tutulan köprü başlarına, meydanlara koşun. Rejime, ülkeye sahip çıkın. Ben de İstanbul'a geliyorum" demesi..
Halkın meydanlara koşması..
Tankından, uçağına, helikopterine en ileri silahlara göğsünü, sözlük anlamıyla göğsünü siper etmesi..
16 Temmuz sabahı bu ulusun zaferi üzerine doğdu güneş..
Ya FETÖ'cülerin yönettiği Türkiye'ye doğsaydı, Maazallah!.
Bugün nerde. ne halde olurdunuz bir düşünün.. Acaba kaçınız, kaçımız olurduk, o da ayrı!.
15 Temmuz çok ama çok önemli bir gündür.
Ulusun günüdür..
Cumhuriyeti hain ellere teslim etmeyen Ulusun Günü!.
Kutlu olsun!.