Kimse kusura bakmasın.. Hem de yakından tanıdığım ve iyice dağıtmadan önce çok, sevdiğim bir arkadaşım için bunları söylemek zor ama, Ömür gerçekten zıvanadan çıktı.
"O aslında hayvanları sevmiyor, insanlardan nefret ediyor" demiştim.. Aştı.. Şimdi acil profesyonel yardıma ihtiyacı var.. Hemen bir uzman doktora koşmalı.
Ona çok kısa bir soru sormuş ve "Tek cümle ile cevap ver. Hatta tek kelime ile" demiştim.
"Dünyanın uygar ülkelerinin bir tekinde sokak köpeği gördün mü?."
"Evet" ya da "Hayır" diyecekti o kadar. Demedi.. Diyemedi. Gene sütununu tepeden tırnağa "Hıncal Uluç" saldırısıyla doldurdu ama gene bu basit soruya yanıt yok..
Efendim Hıncal Uluç "Ömür cevap veremiyor" diye kışkırtma amaçlı cümleler yazıyormuş..
Yahu o zaman niye cevap vermiyorsun.. Tek kelime yahu.. Hadi versene..
"Dünyanın hangi uygar ülkesinde sokak köpeği gördün Ömür?."
Ama "Zıvanadan çıktı" dediğim bana yönelik saldırıları değil. Holigan klişeleri bana dokunmaz.. Üzülürüm. Onlar adına üzülür "Vah vah" der geçerim.. Ama bu defa geçemedim.
Çünkü Ömür, cevap veremediği beni kenara bıraktı, çocuklara saldırdı bu defa..
Dünyanın hiçbir ülkesinde ceza ehliyeti olmayan çocuklara.. En kutsal varlıklarımız, yarınlarımız çocuklara "Sapıklar" dedi, köşesinde inanır mısınız?
Şu cümleye bakar mısınız?.
"Maçka Sanat Parkına dadanan sapık ruhlu çocuklar.."
Şimdi çocuklara "Sapık Ruhlu" diyecek kadar sapıtmış biri var karşımızda..
Hayvanları sevdiği kadar çocukları sevmez mi insan?. İnsansa tabii!..
Bu nasıl bir nefrettir?.
Sen insandan değil, insanlıktan nefret ediyorsun Ömür..
"Sapık çocuklar" demekle yetinmiyor.. Bir de polise ihbar ediyor, çocukları..
Park görevlileri bu "Sapık ruhlu" çocuklara bir şey yapamıyormuş. Gören vatandaşlar hemen karakolu aramalıymışlar..
O çocukları mı, yoksa Ömür'ü gören mi karakolu aramalı acaba?.
***
Ömür'ün bana, hadi geçtik, adı üstünde "Çocuklar"a böyle gözü kara, böyle haince saldırdığı gazetede hem de 12 yaşında bir kız çocuğunun resmi ve haberi vardı.
Yüzünde 52 (Elli iki) dikiş olan bir çocuk..
Şenol Güneş'e atılan beş
dikişi Türkiye hala tartışıyor.. Bu 52..
Bu masum kız çocuğunu parkta oynarken üzerine saldıran bir köpek ısırmış. Muhtemelen sahipli bir Pitbull.. Altı adam kızı köpeğin dişlerinden zor almış da hayatını kurtarmışlar.
Kendi gazetesini okumuyor mu Ömür?.
İnsan bir satır yazmaz mı?. Çocuk o köpeğe tekme atsa, "Sapık Ruhlu" olurdu ama. Neler yazardı o zaman.. Yazdı zaten..
İşte cevapsız kalacak bir soru daha..
"Uygar bir ülkenin parkında böyle bir şey olur mu, olabilir mi?."
Parktaki çocuklara "Sapık" deyip ihbar yazısı yazan, bu sahipsiz canavar parkta çocuk parçalarsa niye görmez, okumaz, yazmaz, ha?. Niye?.
O ülke parklarında böyle şey olmaz. Çünkü uygar ülkelerde sahipli köpeklerin bile tasmasız dolaşmaları yasaktır. Cezası senin
gazetende çalışan muhabirin maaşıdır.. Hadi başıboş salsın bakalım..
Dahası.. O uygar ülkelerde, sahipleri tasma ile köpek dolaştırırken, yanlarında bir de minik süpürge ve bir minik poşet taşımak zorundalar. Taşımazlarsa, onun cezası da bir maaş..
Ne için o poşet ve fırça?.
Köpek kakasını yaparsa, hemen poşete almak ve ağzını bağlayıp ilk kapaklı çöp kutusuna atmak için..
Neden?.
Ey gazete okumayan Ömür, onu da perşembe günkü gazeteler yazdı..
"Türkiye'de 34 bin "Kist hidatik" hastası var.
Duydun mu bu lafı, hayatında.. Ezber bilmen lazım oysa. Çünkü Türkçesi Köpek Kisti!.
Uluslararası Sağlık Teşkilatı Türkiye, Bulgaristan ve Romanya'da "Köpek Kisti" taraması yaptırmış.. Neden bu üç ülke seçilmiş acaba Ömür.
Türkiye ayağını Hacettepe Üniversitesi yürütmüş.
Altı şehirde 8500 gönüllü üzerinde ultrasonografi taraması da yapılmış.
Sonuç.. Ülkemizde 106 bin 237 kişi bu hastalıktan etkilenmiş. Şu anda 34 bin Köpek Kisti hastası var.
Peki bu hastalık neden tehlikeli, hatta ölümcül?..
"İç organlarda kistlere sebep oluyor. Karaciğerde ağır sarılık, akciğerde solunum sıkıntısı, kafa içinde olursa şiddetli baş ağrısı, kusma, şuur kaybı, kalp civarında ise ritim bozukları, kalp krizi, kalp duvarında yırtılma ve tedavi edilmezse ölüm.."
Ben yaşadım bilirim.. Yıllar önce, kalbimin hemen altında tenis topu gibi bir kitle tespit edilmişti, röntgende..
Doktorum Doğan Sarıbeyoğlu "Çok muntazam. Kanser olamaz" demişti. Elimde röntgenle Ankara'ya gittim. Hacettepe'nin uzmanları "Bu kist hidatik" dediler.
Tedavi?.Ameliyat!.
O zaman Holly ile evliyim. Amerikan Blue Cross sigortam var. Ankara Gazeteciler Cemiyeti hemen yanımda durdu.
"Dünyanın neresinde istersen, orda ameliyat ettiririz seni.."
Hacettepe Baş Hekimi Yüksel Bozer Hoca yakın dostum. Ona gittim..
"Sakın ha" dedi.. "Oralarda bu hastalık bitti. Bu ameliyatı daha önce yapmış operatör bulamazsın. Oysa en iyi operatör o ameliyatı en çok yapmış doktordur. Bizde yapmayan hemen hemen yoktur. Burda olman şart."
Sonunda beni kendisi ameliyat etti. Köpek tenyası değil, bir yağ topu imiş meğer, karnım gaz yaptıkça kalbimi sıkıştıran ve beni 185 çarpıntı ile hastaneye koşturan şey.. Diyafram fıtığından karın kasları göğüs bölgeme sızar ve giderek büyüyen o topu yaparlarmış. Neyse..
Peki uygar ülkelerde Köpek Tenyası niye bitti
Ömür Gedik nam Sapık Çocuklar muhbiri?
Çünkü Köpek Tenyası insanlara, sokaklara, kırsal alanlara bıraktıkları dışkılardaki parazitlerden bulaşır. Dışkı kuruduğu zaman bu parazitler rüzgârla çevreye ve havaya yayılır. Soluma yoluyla ciğerlere gittiler ve orada kist oluşturdular mı, en büyük tehlike.
Ameliyat anında bile o kist patlar ve akciğer dağılırsa, binlerce yeni kist oluşur ve hasta artık kurtarılamaz. Bu parazitler iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerden, kirlenen içme sularından, mide ve bağırsak yoluyla ve önümüzde yakın, Kurban Bayramlarında kesilen hayvanların çevreye atılan hastalıklı organlarını yiyen sokak köpeklerinin dışkılarından da bulaşabilir. Bu dışkıları yiyen sokak köpekleri en hızlı dağıtıcı olurlar.
Uygar ülkelerde Ey Ömür adlı, insan ve çocuk düşmanı 1- Sokak Köpekleri olmadığı için, 2- Sahipli köpeklerin, tasmalı ve taşıyanda poşet ve fırça bulunmadan, dışkıyı anında sokaktan almadan dolaşmaları yasak olduğundan, Köpek Tenyası kalmadı.
Uluslararası Kuruluş bizim gibi bu bakımdan geri kalmış ülkelerde araştırma yaptırıyor ki, bu ülkelere iş ya da turizm için giden uygar ülke vatandaşlarını da uyarabilsin..
Anladın mı Ömür?.
Anlayabildin mi, Sapık Çocuklar Muhbiri, güya hayvansever Köşe Yazarı, anladın mı nihayet, iş "Kuduz aşısı" yapıp kulağına küpe takarak sokağa salmakla, hayvanı köpekçe yaşamaya ve bir korku, dehşet aracı haline getirmekle bitmiyor..
Sorun, "Ölümcül sorun" asıl orda başlıyor, anladın mı?. Asıl orda başlıyor..
O "Sapık" dediğin çocuklar dahil, bu ülkede nasıl bir tehlike içinde yaşadığımızı git Hacettepe Üniversitesine ve Prof. Dr. Orhan Akhan'a sor..
Sor da, sana o anlatsın bir de Köpek tenyasından oluşan Kist Hidatik'in ne olduğunu ve o nefret ettiğin insanlara bulaştığını?.
Gerçi sende bu insan nefreti oldukça fark etmez..
"Daha çok ölsünler, ne iyi" dersen şaşmam!.