Ayşem'in (Özyılmazel) iki yazısından biri "Gidiyorum" diyor, öbürü "Geldim.."
Yani baharın başından beri, git gel. Bu kadar git gel de, hayatında gelgitler yaratıyor tabii.
Gene bir yere tatile gidiyor ki, bavul hazırlamaya kalkmış. Yaz tatili. İki mayo, iki tişört, iki şort.. El çantası bile yeter bana..
Ama Ayşe birincinin kapağını kapatamayınca ikinci bavulu da getirmiş. Doldurmuş. Anlatıyor. Yazısının sonunda da el çantasını yeterli bulan biz erkeklere saldırıyor.
Yani pes..
Bu konuyu tartışmak bile gereksiz. Çünkü faydası olmaz.
Çünkü iş baştan farklı..
Biz erkekler kendimiz için tatile çıkarız. Kadının tatili "Başkaları ne diyecek" lafına, yani ona buna endekslidir.
Biz sabah iki şorttan birini giyer, üzerine iki tişörtten birini geçirir odamızdan çıkarız. Onlar 14 bavulu karıştırıp "Ne giysek" diye iki saat düşünür, sonra ne giyerlerse giysinler gittikleri yerde etraflarındaki öteki kadınlara bakıp "Keşke bunu değil de şunu giyseydim" diye iki saat da orda dertlenirler..
Oysa tatil, kafayı dinlendirmektir dostlarım. Bavul arttıkça kafa yorgunluğu daha beter artar..
Boş olduğunu bile yazıyorum. Niye biliyorum.
Geçen hafta bilimsel bir araştırma sonucu yazdım. Amerikan Üniversitesi araştırması..
Banyoda erkeğin ortalama 6 parça eşyası varmış. Diş fırçası, macun falan.
Kadınınki 437!. Dört yüz otuz yedi!.
İnanmayan koşsun banyoya..