Çocukken, Bandırma'da ilkokulda, koro halinde söylediğimiz bir türkü vardı.
"Yalancı Çoban.."
Bir küçük çoban varmış, yalancılık yapar, koyunları otlatırken, "Kurt geldi" diye bağırır, köyü başında toplayınca da, onlara güler, eğlenirmiş, "Kandırdım" diye.. Bir, beş, on.. Sonunda bir gün sahiden kurt gelmiş.. Ama yalancı çobanın ""Kurt geldi" çığlıklarına kimsecikler gelmemiş bu defa.. Türkünün son cümlesini tahmin ettiniz?.
"Çobanı da kurt yemiş!." Niye anlattım, 70 yıllık ilkokul şarkımı.. Keşke bu devirde de olsa ve Yasin de ilkokulda ezberleseydi.
İki haftadır, pek çok yorumcunun ittifak ettiği iki penaltılık düşüşüne, hakemler "Devam" dediler..
Niye?.
Penaltı almak, rakibi oyundan attırmak için kendini yere atmayı adet haline getiren Yasin'in tuzağına düşmemek, "Hakeme yutturdu" dedirtmemek için.
Baktım Yasin de itiraf etmiş.. "Ben olduğum için penaltı çalmıyorlar" demiş..
Aynen öyle Yasin.. Hiçbir hakem, senin ayakta kalmak için çabaladığını görmeden düşüşüne penaltı vermez, bilesin.
"Yalancı"ya çıkmış adını, ayakta kalmaya direnerek, teklesen, seksen de koşma niyetini göstererek temize çıkarabilirsin ancak!.