Sevgili dostum, kardeşim Hakan Atiş'in her pazar Yeni Asır'daki köşesi "Hakan Kaptan'ın Seyir Defteri"ni keyifle okuyorum.. Deniz ve denizcilikle fazla ilgim yok, ama Hakan öyle meraklı yazıyor ki.
Kasımın başındaki yazısını okuyunca "Bunu desteklemem lazım" dedim..
Hakan, "İzmir'e bir Sadun Boro Müzesi lazım" diyordu.
Benim de iki sebepten desteklemem gerekiyordu.
1. "Sadun Boro da kim", diyorsanız, işte asıl bu sebepten. Sadun Kaptan eşiyle birlikte dünya turu yapmıştı, 10 metrelik teknesiyle.. Kısmet'i, dünyanın alkışladığı tur dönüşü Moda koyunda karşılayanlar arasında ben de vardım, yarım asır önce..
Moda Deniz Hamamı'nda toplanmıştık o gün.. Bütün yaz ve devam eden yazlarda, plajdan, ilerde demirli Kısmet'e kadar yüzerdik, her gün.
İşte Boroları ve şimdi Koç Müzesi'nde bulunan Kısmet'i unutturmamak ve yeni kuşaklara tanıtmak ve bir deniz kenti İzmir'in denizcilik tarihini anlatmak için bu müze gerek.
2. Sunay Akın, benim sevgili kardeşim, o unutulmaz "Yaşamdan Dakikalar" programında müzelerin, bir ülke ve insanları için ne kadar önemli olduğunu anlatır dururdu. Tüm hayatını kendi kurduğu Oyuncak Müzesi'ne adayan Sunay'dan fazla müzeciydim ben de.. Gittiğim her yabancı kentte, önce müzeleri dolaşan biri olarak..
Kültür Bakanlığı ile, İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu el ele vermeli ve bu müzeyi gerçekleştirmeliler..
Çiçekler, İzmir'in sadece dağlarında değil, denizlerinde de açmalı, Deniz ülkesi Türkiyem için!.