Artık işin iyice suyu çıktı, tadı da kaçtı.. Maçları takımlar değil, hakemler oynuyor, resmen, alenen..
Galatasaray'a, Alanya maçını Hüseyin Göçek kazandırdı. Üç penaltı çalmalıydı Galatasaray aleyhine..
Üç de adam atmalıydı.. Yan çizdi. Galatasaray üç altın puan aldı.
Mete Kalkavan'ın Fener camiasında adı "Beşiktaşlı!." Bu düşünceyi silmek için çırpındı, Antalya maçında.. Gerçi hayatta gördüğüm en ruhsuz, maçı adeta satar gibi oynayan Antalya mağlubiyeti çoktan hak etmişti ama yaptığı tek tük akınları bile, Fener'in iki stoperinden önce, yarattığı faullerle Mete Kalkavan durdurdu.
Bu hakem işinin suyu tam çıktı. Ama ülkemde ne Futbol Federasyonu Başkanı var, ne de Merkez Hakem Kurulu..
Bu iki kurum kısa zamanda yenilenmezse, maçların da, taraftarın da geleceği tehlikede.. Antalya'da olduğu gibi, rakip taraftarı Hayvanat Bahçesine koyar gibi, ağların, fanusların arkasına sokmak, "Kan çıkmasını önlemeye" yetmez bu gidişle..
Spor Bakanı, bu işe bir an önce müdahale etmeli.. Yoksa sorumlu, bizzat Bakan'ın kendisi olacaktır, bakan ama görmeyen olarak!.
Müdahale etmek için daha ne bekliyorsunuz, Sayın Bakan!.