Sırbistan önünde aslanlar gibi oynadı, bizim çocuklar..
Aslında bu maçı kazanabilirlerdi. Rusya maçını da kazanabilecekleri gibi.. Hatta geri kalanların da hepsini yenip Avrupa Şampiyonu da olabilirlerdi.
Olmadı..
Sebep, ne o çocuklar, ne de koç Ufuk Sarıca..
Sebep, daha doğrusu suçlu Turgay Demirel ve onun emir kulu olarak yerini alan Harun Erdenay..
Yani iki eski federasyon başkanımız!.
Bu ülkenin dolarlarını Amerikan sokak çocuklarına harçlık diye dağıtan yönetmelikleri çıkaran ve ısrarla uygulayan onlar..
Türk takımlarını, Türk basketbolcularına kapayan kişidir Turgay Demirel.. Ve de onun yerine tayin ettiği Harun Erdenay!.
Sokak basketbolünden (Teke tek maç) yetişen ve "Koş koş at" tan başka şey bilmeyen adamlara milyonla dolar verdik.. İlk beş değil, ilk yedekler de o sokak çocukları olunca, bizim çocuklar, takımlarda süre alamaz oldular.
Sırbistan'a karşı aslanlar gibi mücadele eden, 14 sayı farkı kapatıp, son beş dakikaya girerken hatta öne geçen o çocukların, yani Türk Milli Takımını oluşturan adamların, bu yıl, Türk takımlarında oynama süreleri ortalama 3, yazı ile "ÜÇ" dakikaydı bilir misiniz?. İçlerinde onu bile oynamayanlar vardı hatta..
Koca sezon üç dakikalık ortalama ile oynayan çocukların, dünyanın en iyi takımlarından birine karşı maç sonunu getirmeleri mucize olurdu ancak.
Ama, o dakikalarda baktık, o mucizeyi yapacak adam da kalmamıştı, sahadaki bitkinler arasında..
Bir milli takım düşünün, Semih'ten başka uzun adamı yok..
O Semih de, sezon boyu tek maç oynamadı. Turnuvada Semih'e mecburuz çünkü başka uzunumuz yok..
Menecerleri milyoner ederek bize kakalanan sokak çocukları yüzünden, bu ülke, uzun çıkaramaz oldu.. Oynatmazsan nasıl çıkaracaksın?.
Lambayı ovalayıp içinden çıkan Cem Yılmaz'a yalvararak mı?.
O zaman nasıl kazanacaksınız, biri söylesin!.
Aslanlarım benim!.
Size birazcık, ama gerçekten birazcık, zerre kadar özenilseydi, sokak basketçilerinin önüne yem diye atılmasaydınız, Avrupa Şampiyonu olabileceğinizi gösterdiniz, o akıllara seza mücadelenizle..
Sadece maç, yani tecrübe eksiğinden kaybettiniz, dünya devlerine..
Yeni başkan Hidayet'in de günahı var tabii..
NBA'ye ilk giden basketçimiz o.. Oraları iyi bilir..
Orada olup "Sakatım" diye kaytarmayı hele en iyi bilenlerdendir.. İyi bildiği işin bugün yapılmasını önlemek için kıpırdasa, Amerika'ya gidip Ömer Aşık ve Ersan İlyasova'yı getirmeyi başarsaydı, bugün Rusya'yı da, Sırbistan'ı da geçmiş, gurup lideri olmuştuk..
Şimdi ilk dörde kalıp, devam çabasındayız. Ne kadar geri düşersek, bir sonraki turda rakip o kadar güçlü olacak..
Hadi bakalım, kolay gelsin!.