Efendim Abbas, sizlere şimdiden, mutlu ve kutlu bayramlar diler.. Hem 30 Ağustos Zafer Bayramı, hem de onun ardından gelen Kurban Bayramı için..
Çünkü..
Tahmin ettiniz, Abbas yolcu..
Niye yolcu!.
Çünkü aile en büyüğümüz Öcal Ağbim, "Bayramlaşma"nın İzmir'de yapılmasına karar verdi. Hepimiz oraya gideceğiz, el öpüp, mendillerimizi alacağız.
Peki ben niye o kadar erken gidiyorum?.
Çünkü geçen sene uğradığım İzmir Fuarı'na bayılmıştım. Folkart da bayılmış olmalı ki, bu yıl gene sponsor oldular. Gene şenlikli, eski fuarları andıran bir gece/ gündüz şöleni çıktı, yazdım hani. Ben de "Gene" bir bakayım, dedim..
Abbas bu yüzden bu sabah yolcu.. Dönüş bayram ertesi.. Dükkan 5 Eylül Salı sabahı açılacak..
Haa.. Bir de yeni başladığımız "90a" var, arada bir tane. Bu salı için vekaletimi verdim bile.. Levent Tüzemen kardeşim beni temsil edecek, bir haftalığına..
Abbas' tan da sizlere bir bayramlık!. Ne olabilir?.
Abbas, tabii.. Cahit Sıtkı'dan..
"Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan."
Yani İzmir'e giderken gençliğimi yeni baştan yaşamak isterim, hem de nasıl.. Ama öyle bir şey mümkün olabilseydi (Ki kuantum fiziği sayesinde bu işi bu yüzyıl bitmeden yapacaklar gibi geliyor bana..) Cahit Sıtkı gibi "Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan" demez, Külebi'yi anardım..
"İzmir'in sokakları
Denize bakar..
İzmir'in denizi kız
Kızı deniz kokar" diyen Külebi'yi..
O İzmir'e giderken, başkasının lafı mı olur?.
Ayşem (Özyılmazel) "İzmir kızlarının 15 farkı" demiş, geçen gün yazısında.. Ne 15'i, Ayşe..
Bana sor, 115 sayayım..
Sosyal medya olmadan sosyaldi onlar.. Hem de ne devirde.. Ve ne kadar bambaşkaydılar.
1970 yazından başlayarak, İkinci Kordon'daki Bonjour, Fuar'daki Mogambo, şimdi piç ettikleri o efsane Büyük Efes'in havuzu üçgeninde tanıdığım İzmir kızları, uzaylıydılar sanki.. O kadar farklı.. Ağbim daha evvel Ankara'da tanıdı, oraya üniversite okumaya gelen bir İzmirli kızı..
Şimdi yengem..İzmirli kızı ve farkını en güzel anlatanlardan biri de, Necip Mirkelamoğlu'nun çok sevdiğim şarkısıdır.
"Şu güzeller güzeli yâr gibi geldi bana
Gözlerinde bir mana var gibi geldi bana
Bir münasip zamanda, mesela saat onda
Buluşalım kordonda der gibi geldi bana
Gel benim gonca gülüm
Kalmadı tahammülüm
Sensiz hayat İzmirlim
Zor gibi geldi bana.."