Türk boksörü Tunahan Keser, 23 Haziran'da yaşadığı Almanya'da kayboldu. 23 yaşındaki delikanlı çok iyi bir boksördü ve sonbaharda Almanya Şampiyonluğu maçına çıkacaktı. Uzun aramalar netice vermedi. İzine rastlanmadı. Sonunda geçen hafta bir ormanda çürümüş cesedi bulundu.
***
Geçen hafta cep telefonuma, uzun zamandır ara veren bir "Yasak" mesaj düştü.
+90 539 520 54 20'den geliyordu. Redobet adlı bahis ve kumar sitesi beni üye olmaya davet ediyordu. Bu ülkede hem kumar yasaktı, hem de önceden izin almadan reklam mesajı göndermek.. Ama adamlar pervasızca bu ikisini de hiçe sayıyor ve sanki "Türkiye'de devlet yok" diyorlardı.
***
Şimdi kısaca özetlediğim bu iki olay arasında ne alaka olduğunu merak ediyorsunuz.
Hem de çok var..
Tunahan Keser önce dizinden, sonra dört yerinden daha vurularak öldürülmüştü. Daha ilginci, antrenörü de ondan önce, dizinden vurulmuştu. Keser'in cesedi bulununca antrenörü "Direnmemeliydi. Ben direnmediğim için bugün hayattayım" dedi.
Tunahan'ın "Neye kime direndiğini" kimse sormadı. Çünkü herkes biliyordu ki, "Dizden vurma" bir mafya uyarısıydı dünyanın her yerinde.. Vurulana da, benzerlerine de gözdağı verme işaretiydi. "Bizi dinlemez, dediğimizi yapmaz, bu yolda devam edersen, işin tamamdır."
Okurlarım hatırlar.. 1994'te ben de dizimden vurulmuştum.
Almanya'da yakın arkadaşlarım var. Onları aradım, pazar günü..
Hemen hepsi "Bahis mafyası yaptı" dediler..
Tunahan Keser, hatta bazen boksörün eline kadar verilen ve mesela "Üçüncü rauntta nakavt ol" diyen mafya emrini kabul etmemiş, dizinden vurulmasına rağmen "Ben namusumla dövüşürüm" diye inat etmiş ve bu sebeple ikinci saldırıyla öldürülmüştü ki, ayni tekliflerle karşı karşıya kalan başka genç boksörlere ders olsun..
Bahis şirketi dediğimiz o sanal sitelerde oynanan bahisler milyarlarla dolar.. Özellikle Uzak Doğu kaynaklı olanlarda dönenlerin ucu bucağı yok.
Bana durmadan mesaj yollayanlar ise genelde Kıbrıs kökenli.. Onlar bahisle başlayıp kumarhanelere çekiyorlar ve sonunda ocak söndürüyorlar.
Şimdi hükümet değişti. Ufak ufak yeni bakanları yokluyorlar..
Bu işten sorumlu bakanlarımız, "Gümrük ve Tekel Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı, yasal olarak.
Ama konu ciddi.
Başbakan Binali Yıldırım işe bizzat el koymalı ve gerekirse,
Bakanlıklar Arası bir "Sanal Kumarla Mücadele" ekibi kurmalı..
..ve o küstahlara "Yanılıyorsunuz.. Türkiye'de devlet var" demeli..